Steve Taylor

Çöküş author
Author
8.9/10
14 People
58
Reads
5
Likes
2,309
Views

Steve Taylor Posts

You can find Steve Taylor books, Steve Taylor quotes and quotes, Steve Taylor authors, Steve Taylor reviews and reviews on 1000Kitap.
Uzaklara, insanlar ve kasabalardan çok uzaklara, Balta girmemiş ormanlara ve ormansız tepelere, Ruhun, müziğin sesini bastırmak zorunda kalmadığı o yere.
Aslında hepimiz Van Gogh ya da Friedrich Nietzche gibi rahatsız ruhlara sahibiz. Yeteneklerimizin bedelini psikolojik dengesizlik ve karmaşalarla ödüyoruz.
Reklam
Mülk edinme arzumuz, içimizi kaplayan psikolojik uyumsuzluğu hafifletecek bir huzur kaynağı bulma ihtiyacından kaynaklanıyor. Büyük ev ve arabaya , tasarımcıların elinden çıkmış son moda kıyafetlere, seçkin kulüplere üyelik gibi niteliklere sahip olmayan kişilere kıyasla, kendimizi üstün ve daha önemli hissetmemizi sağlayarak egomuza heyecan katıyor.
Bahçede oturup çiçekleri seyretmekten ve kuş seslerini dinlemekten mutlu oluyorum. Saatlerce mutlu bir biçimde müzik dinleyebilir ve kitap okuyabilirim. Eskisine kıyasla daha az sosyalim ve basit bir hayat yaşamaktan çok hoşnudum. Bir fincan çayın tadını çıkarabiliyor ve burada olma mucizesine hayret edebiliyorum.
Steve Taylor
Steve Taylor
|
Atılım
Atılım
Bir kişinin içsel varlığı uygun bir biçimde hazırlanmadıkça, vecit hal, "ruhun yozlaşmasına, karmaşaya düşmesine ve realiteden daha da uzaklaşmasına" neden olabilir.
Sayfa 187
Hayat basit ve değerli. Tüm yaşam formları kutsaldır. Hayat bir mucizedir ve onun tadını çıkarmak gerekir. Her an farklıdır; her an olasılıklarla canlıdır. Eğer yarın her şeyi kaybedecek olsaydım, ben yine de iyi olurdum. Benim hayatımı kullanabileceğim en harika yol tüm canlıların esenliğine katkıda bulunmaktır. Ben zamanımın çoğunu içinde bulunduğum anda geçiriyorum ve diğerlerini de aynı şeyi yapmaya teşvik ediyorum. Şimdiki durumumda eksik olan hiçbir şey yok. Yönümü bulamadığımda ya da sıkışıp kaldığımda tedirginlik hissetmiyorum. Hayatımda vuku bulan tüm zor şeyler beni bugün bulunduğum yere eriştirmek için vuku buldu -ve ben olduğum kişiden ve bulunduğum yerden çok mutluyum- bu yüzden artık deneyimleri iyi ya da kötü olarak nitelendirmiyorum.
Sayfa 171
Reklam
Bahçede oturup çiçekleri seyretmekten ve kuş seslerini dinlemekten mutlu oluyorum. Saatlerce mutlu bir biçimde müzik dinleyebilir ve kitap okuyabilirim. Eskisine kıyasla daha az sosyalim ve basit bir hayat yaşamaktan çok hoşnudum. Bir fincan çayın tadını çıkarabiliyor ve burada olma mucizesine hayret edebiliyorum.
Sayfa 152
Peki ya o tas?
Zaruri olmayan her şeyi başkalarına verdim; benim şeylere ihtiyacım yok.
Sayfa 131
Ayrıca, hayatını son derece sadeleştirdi: Bir vejetaryen oldu, düşük bir gelirle geçindi ve sahip olduğu şeylerin çoğunu başkalarına verdi. Bir dizi kişisel spiritüel yaşam prensibi belirledi; bunlar (diyet ve egzersizle) bedeni arındırmak, düşünceyi arındırmak (olumsuz düşüncelerden kaçınmak), maddi şeylere bağlılığı bırakmak, başkalarından ayrılık hissini bırakmak, olumsuz hisleri ve tepkileri bırakmaktı.
Sayfa 85
Steve Taylor, son 6 bin yıldır bir delilik halinde bulunan insanlığın, bu tarihten önceki ''olağan'' durumunu ve sonrasını karşılaştırmalar üzerinden anlatmış. Taylor'a göre M.Ö 4'binli yıllarda meydana gelen ekolojik olumsuzluklar insanların ruhsal dünyasını o denli etkilemiş ki bu felaketlerden sonra insanlar özlerinde var olan anacıl kültür özelliklerinden sıyrılarak ego patlamasıyla birlikte oldukça dogmatik, rekabetçi bireyler halini almışlar. Yazara göre, özellikle Sahra-Asyalı toplumlar, göç hareketleriyle birlikte Ortadoğu, Orta Asya, Avrupa, Kuzey Afrika'da bugün bile içinde bulunulan kültürleri yozlaştırmış. Bu yozlaşma ise kendini büyük bir çoğunlukla din kisvesi altında eşitsizlik, cinsellik, çocuklara yönelik baskı gibi alanlarda kendini göstermiştir. Çöküş'den önce, Çöküş, ve Çöküş ötesi diye bölümlere ayrılan kitapta animist toplumların olağan, bunları takip eden tarihsel süreçte meydana gelen dini inançları katı, erkek egemenliğinin bir ürünü olarak gören yazar, Budizm, Taoizm gibi yeniden yükselişe geçen Uzak doğu felsefelerini ve meditasyon, yoga pratiklerini öze dönüş olarak nitelendiriyor. Olayları tarih, sosyoloji, psikoloji, antropoloji gibi pek çok alandan birden incelemeye çalışan yazarın yine de kültürleri anlama konusunda biraz yüzeysel konumda kaldığını düşünüyorum. 'İlkel' toplulukları yüceltme seviyesine varan saplantı da ön yargıya sebebiyet verebiliyor. Bunun haricinde okunması kolay bir kitap. Ada yerlileri ve 'ilkel' topluluklar hakkında ilginç bilgiler edinebilirsiniz.
380 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.