Oluş haline gelmeyen, var olabileceğini asla bilemez. Romanlar bunun için yazılır: Hiçbir zaman var olmamışların sürekli yokluğunu bu dünyada kapatmak için.
Kafasının içinde bir şeyler yıkılmıştı: aşkı, öfkesi, kendine olan inancı. Duygularıyla ilgili nesi varsa, hepsi yıkılıp paramparça olmuştu. Gürültüyü yalnız kendisi duyabilmişti.