Yitik öyküdür, tarihten iki ayrı coğrafyaya damlayan,iki yürekte durmadan kanayan…. seyduna ile şahrud
Yüreklerin akarken bıraktığı izi birbirlerinin gözlerinde aradılar, yoktu
İki iklim farklıydılar…
tamamlanmış yalnızlık olur ömrüm
gidersen temelli susarım gülüm
içim acır, ürperirim ormanlarca
en ağır yara olursun yüreğimde
yıldızların en uzağı gibi susarım
yangınlar başlar sustuğum yerimden
içim acır, ürperirim ormanlarca
en ağır yara olursun yüreğimde
en sağır yara kalırsın Seyduna'da
"ey sevgili
ey hayat veren ırmak!
suyunu keseli,
içimden çürüyorum..
ve bu kentin kirli suretine
bir yara gibi büyüyorum
rüzgar etimi oyuyor,
güneş benzimi.."