Leonardo da Vinci; ‘Son Aksam Yemeği’ isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı… İyi’yi İsa’nın bedeninde, Kötü’yü de İsa’nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda’nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı… Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya
Leonardo için sanat aynı zamanda bilimdi. Zihninde bu ikisi ayrılmaz bir bütün olmuştur. Ressam veya heykeltraşın herhangi bir çalışma aşaması, bilimsel sorunları ortaya koymak, başlangıç noktası için uygun olabilirdi.
Sanatçının kişiliğinden konuşmasından ve bilgisinden etkilenen kral, ona önce "Kraliyet ressamı" sonrasındaysa "Kraliyet ressamı ve mühendisi" ünvanını verdi.
Ancak kati bir ölçütü vardı: sadece matematiksel yöntemlerin uygulandığı bir disiplin bilimdir ve matematiksel ifadelere indirgenemeyecek bir bilim yoktur.
Hiç korkmayan kişi sürekli büyük zarara düşer ve pişman olur. Tehlikeden korkan, tehlikeyi oluşturan şeyden ölmez. Tehlike bundan daha iyi açıklanamazdı ve hayatta makul bir oranda korkaklık gerekliydi.
Doğanın bütün ürettikkerini aklında tutabileceği iddiasında bulunan ustayı son derece cahil sayarım, çünkü doğanın ürettikleri sonsuzdur, hafızamız ise hepsine yetecek kadar sınırsız değildir.
Bu arada Leonardo, Mona Lisa ''yı çizerken ilginç bir yönteme başvurmuştur. Portrenin çizimi sırasında oluşan melankoliyi gidermek için lir çalan ve şarkı söyleyen insanları getirtmiştir.
Leonardo da Vinci; ‘Son Aksam Yemeği’ isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı…
İyi’yi İsa’nın bedeninde, Kötü’yü de İsa’nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda’nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı…
Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya
Yalnız olduğun zaman, bütünüyle kendine ait olursun. Ancak bir dostun dahi olsa, kendine yarısından bile az ait olursun ve bu oran dostunun düşüncesine bağlı olarak azalır.