Aleksey Karpoviç Civelegov (1875–1952), büyük bir Sovyet bilim adamıdır. Uzun ve verimli hayatını, Batı Avrupa uluslarının tarih ve kültürünü etraflı ve ayrıntılı olarak incelemeye, Batı Avrupa sanatının özellikle İtalyan sanatının büyük başarılarının tanıtımını yapmaya adamıştır. Sanat bilimleri dalında doktor ve Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Bilim Akademisi üyesi A. K. Civelegov, A. M. Gorki Dünya Edebiyatı Enstitüsü’nde bilimsel araştırma çalışmalarına devam etmiş, A. V. Lunaçarski Tiyatro Sanatları Enstitüsü Yabancı Tiyatro Bölümü’nde başkanlık yapmıştır. Civelegov, Rönesans döneminin hümanist kültürüne ilişkin bir dizi çalışma yayınlamıştır: İtalya’da Rönesans’ın Doğuşu (1908, 1924), İtalyan Rönesans’ı Üzerine Kısa Öyküler (1929), İtalyan Halk Komedisi (vefatından sonra, 1954’te yayınlanmıştır) vb. Civelegov, D.Vasari’nin En Ünlü İtalyan Ressamları, Heykeltıraşları ve Mimarlarının Hayatları’nın (Academia, 1933) I. ve II. ciltleri ve Leonardo da Vinci’nin Seçilmiş Eserler’inin (Academia, 1935) I. ve II. ciltleri gibi kitapların grup çevirilerinde de yer almıştır. Civelegov; Machiavelli, Guicciardini, Mazuccio ve Goldoni gibi isimler üzerine özel araştırmalar yapmıştır.
Leonardo da Vinci; ‘Son Aksam Yemeği’ isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı… İyi’yi İsa’nın bedeninde, Kötü’yü de İsa’nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda’nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı… Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya
Leonardo için sanat aynı zamanda bilimdi. Zihninde bu ikisi ayrılmaz bir bütün olmuştur. Ressam veya heykeltraşın herhangi bir çalışma aşaması, bilimsel sorunları ortaya koymak, başlangıç noktası için uygun olabilirdi.
Sanatçının kişiliğinden konuşmasından ve bilgisinden etkilenen kral, ona önce "Kraliyet ressamı" sonrasındaysa "Kraliyet ressamı ve mühendisi" ünvanını verdi.
Hümanist sanatçı Mıchelangelo, bu kitap biyografik roman yalnız sadece öylece elinize alıp okuyacağınız bir roman değil. Öncesinde rönesans dönemine bakmanız gerekir diğer yandanda sanatçının eserlerine bir göz atmanız gerek aksi durumda olaylar çok boş ve havada kalır. bu önerimi yaptıktan sonra kitap ile ilgili şöyle bir ön bilgi verebilirim.
15. yy İtalyada başlayan rönesansın hümanistik atmosferi içinde gelişmeye başlayan bilim, sanat, tarih, edebiyat alanında önemli eserler ortaya çıkmış ve medeniyette dair önemli gelişmeler kaydedilmiştir. işte tam bu noktada ortaya çıkan dev sanatçı Mıchelangelo! heykelleri, resimleri, ve şiirleriyle o döneme damgasını vurmuş. Bu kitabı okuduktan sonra şundan eminimki artık her resime ve heykele çok farklı bir bakış açısıyla bakacağım. Düşünün ki bir resme baktığınızda 600 sayfalık bir kitap okumuş gibi hissedeceksiniz
keyifli okumalar
Bir sanatçı bu kadar konuda nasıl başarılı olabiliyordu anlayamıyordum. Birçok dalla ilgili olmakla beraber resim, mimari, mühendislik, matematik, sosyoloji, vb konularda en güzel örnekleri önümüze sermekteydi. Özellikle de resim konusuyla matematiği birleştirerek resmin en güzel realist örneklerini bize sundu. Yaşadığı dönem itibariyle Avrupa' da karışıklık ve savaşların çok olduğu bir dönemdeydi. Buna rağmen Fransa'nın devlet ressamı ve mühendisi ünvanı aldı. Papaya ve o dönemin büyük liderlerine en güzel resimleri, heykelleri ve mühendislik eserlerini yaptı. Düşünceleriyle Rönesans devriminin baş sanatçılarındandı. Kendisi sanata yeni yöntemler ve bir bakış açısı getirerek bir çok sanatçıyı etkiledi.
Bütün insanlığa etki etmiş bir sanat ışığı.
15. 16. Yüzyılda Rönesansın otaya çıkması bilim ışıklarıyla mümkün olmuştur. Bu ışıklardan biri ve belki de en önemlisi Leonardo da Vinci’ dir. Çoğu insan onu sanatsal yönüyle tanır. Bu ünvânı hak ettiği su götürmez bir gerçektir. Ancak bu ünvânı aşan başka yönleri de vardı. “Leonardo’ nun çalışmaları o kadar farklı bilim dallarını kapsıyordu ki, eğer yazdıkları üç yüz yıl küflenmeye bırakılmasaydı, günümüzün icat katalogları başka imzalar taşımazdı.” Mühendislikten mimariye, teknolojiden harp aletlerine kadar birçok alanda çalışmalar yürütmüştür. Ancak bütün bu kişiliğe rağmen insanlığı domine ettiği çalışması “Mona Lisa” olmuştur. Bunun yanı sıra “Son Akşam Yemeği” (İsa figürü), “Kayalıklar Bakiresi” (Meryem ana planlaması), “Vitruvius Adamı” (İdeal insan bedeni) gibi çalışmaları da dehanın büyüklüğünü ortaya koyacak türdendir. Zihinde kalın.