Ona göre kendi koşulları her durumda özeldir çünkü bu koşulların içinde o vardır. Eğer biri doğum gününde özel sayılıyorsa götleğe her gün doğum günüdür.
Sonuçta her şeye karşın biz de kavanozun içindeki bir beyin olabilir, deneyim makinesinde ya da Matrix'in içinde yaşıyor olabiliriz. (Böyle olmadığını nereden bileceksiniz?)
Çoğu zaman, sanatçının, eserin sadece onun itibarı için olduğu düşüncesine ve dünyayı işleriyle güzelleştirdiği için ona borçlu olduğumuz yönündeki yanılgısına katlanıyoruz.
Teorimiz kısaca şöyle: Bir kimse, ancak ve ancak kişiler arası ilişkilerde kendini hep yetkili görerek bunun çıkarlarından faydalanmayı alışkanlık haline getirdiği ve başkalarının şikayetlerini dinlemediği sürece bir götlek sayılır.
42.sayfada pes ettim. Kitap, götlek olarak adlandırılan aptal insanların hal ve davranışlarını ele alıyor. Kitap bolca eski düşünür ve filozoflardan örnek alınmış. Okuduğum sayfaya kadar kitap götlek insanların tanımlamasıyla geçti. Açıkçası çok sıkıldım. ‘Götlek insanlar şöyledir, olması gereken budur ama götlekler böyle yapar’ cart curt. Evet, her sayfada en az on beş tane ‘götlek’ kelimesi yer alıyor. Sarmadı, yarım bırakıyorum. Belki ileride bir şans daha veririm.