1959 yılında Mardin’in Midyat kazasında doğdu. İlkokulu Batman’da, Liseyi Mardin İmam-Hatip Lisesinde bitirdi. Aynı zamanda yörenin hocalarından Arapça-belâgat dersleri aldı. 1983 yılında Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Değişik ilçelerde vaizlik ve müftülük yaptıktan sonra 1993 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne girdi. Basılı kitap, makale, çeviri, gazete yazıları ve radyo programları vardır. Evli ve beş çocuk babası olan Abdulcelil Candan Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Meslek Yüksek Okulu’nda Tefsir Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görevini sürdürmekteydi. Yayımlanmış Eserleri: İslâm Tarihinde Mezhep Çatışmaları ve Taklit Kur’ân Tefsirinde Sapma ve Nedenleri, Kur’ân Okurken Zihne Takılan Âyetler, Kur’ân’da Hak-Batıl Mücadelesi, Kur’ân’ı Nasıl Anlamalı?, Müslüman ve Mezhep, Ömür Boyu Dâvet Ulemanın Gücü, Dinde Aşırılık ve İtidal Kaynak: Abdulcelil Candan Ağabeyimiz Vefat Etti
Bir diğer kesin ilim insanları ise, iyiliği emreder kötülükten sakındırmaya çalışırlar ancak İslam'ın topluma vermeye çalıştığı mesajlarından habersizdirler onlar namaz oruç gibi ibadetlere Özen gösterirler ancak namazın sahibini kötülükten alıkoyması gerektiğinden habersizdirler insanların namaz kılmalarını yeterli görürler aynı şahısların faiz almaları zulüm yapmaları hukuku çiğnemeleri ile ilgilenmezler kısa kollu gömleklerle gezenlere takvayı emrederler ancak rüşvet ve faiz alan kesime asla ilişmezler idarecilerin halkı ezmelerine ve hukuk ihlallerine ilişmezler milyarlarca ifade edilen dolandırıcılık altın bir yüzü kadar kendilerini endişelendirmez.
Kılıç ülkeleri fetheder, ancak fethedilen yerleri, canavar ve vahşilerin yaşadığı orman hayatından melekler suretinde insanların yaşadıkları toplumlar haline çeviren unsur, kalemdir.
"Adil olmayan sultan hırsızdır.
İlmini hayata geçirmeyen alimin şerrinden korunmaya çalışın.
ALLAH'tan başkasına boyun eğen bir varsa o, sadece bir köpektir."
İbrahim b. Edhem
Üstad Said Nursi'nin yaklaşımı da bununla özdeşleşmektedir. Şöyle der: "Ben cemiyetin iman ve selameti yolunda ahiretimi de feda ettim. Gözümde ne cennet sevdası var, ne cehennem korkusu. Cemiyetin (imanı) namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'an'ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa cenneti de istemem. Orası bana zindan olur. Milletimizin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken gönlüm gülistan olur."
Önceden de işaret edildiği gibi ,Japonya'da bakanlara taninan hak ve imkanlar bilim ve sanat ehline verildi.Bu durum ,bilim ehlini bu günkü güçlü durumuna taşidi.
İlim ve alim adına kıymetli bilgilerin bulunduğu okunmaya değer bir kitap. İlime değer veren kimselerin faydalanması gereken bir eser. İçin de ayet ve hadislerin alimlerin sözleri üzerinden ilim alim döngüsü çok güzel bir şekilde ele alınmış.
Ulemanın GücüAbdülcelil Candan · Tdv - Türkiye Diyanet Vakfı · 202236 okunma
Kuran'ı daha iyi anlama adına istifade edebileceğimiz çok verimli bir çalışma olmuş. kur'an-ı Kerimi okuyan Müslümanın okuma sırasında Zihnine takılabilecek soruları ve tereddütleri çözmede yardımcı olabilecek bir kitap. Çalışma iki bölümden oluşmakta .Birinci bölümde; Kur'an'da anlaşılamayan ayet veya kelimelerin bulunup bulunmadığı ,Kuran'ı anlamada anlayış farklılıkları ,Kuran'ı anlamanın önündeki engeller ,Hz Peygamber(SAS) sahabe ve âlimlerei müşkül gelen örnekler gibi bazı konulardan oluşmaktadır 2. Ve en geniş bölümü; Fatiha suresinden başlayan, Kur'an'da problem içerdiği iddia edilen ayetlerin açıklandığı bölüm. Yazar kitabında Kur'an okurken zihne takılan pekçok soruya, Kur'an'ın üslubuna uygun cevaplar vermektedir
Mezhep taassubunun islam alemini ne hale getirdiği malum . Peki Hz. Peygamberin(as) kararlarını bile sorgulayabilen sahabe neslinden buralara nasıl geldik ? Kendi adıma bu kitap; Muhammed Ebu Zehra 'nın Mezhepler Tarihi kitabını okumadan önce giriş mahiyetinde bir kitap oldu benim için. Farklı uygulamalar ilk nesillerde ihtilaf sebebi olmaz iken sonraları Endülüs'ün,İskenderiyye'nin düşmesine neden olacak bir taassup ortamı oluşuyor. Şimdi de durum pek farklı değil ne yazıkki . Son olarak İmam Gazali'den bir anekdot ile bitireyim " İnananları Kuran'ı anlamaktan alıkoyan iki neden vardır. Birincisi; Harflerin mahreçleri ile oyalanmak. İkincisi; duyageldikleri mezhebin görüşlerine taassup gösterip bağlanmaktır.