About
Abdullah Fârukî el-Müceddidi Hazretleri’nin dedesi Muhammed Hamdi Efendi, Hz. Ömeru’l-Faruk (r.a.) soyundan, aslen Siirt’in Varkanısî köyünden Şeyh Fethullah Varkanısî (k.s.)’nin akrabalarından Hasan Ağa adı ile maruf zât ile Mahbube Hatun’un izdivacından dünyaya gelmiştir. Muhammed Hamdi Efendi, Diyarbakır Askerlik şubesi reisi Muhterem Albay Salih Efendi’nin kızı Nazire Suzan Hanım’la evlenmiş ve bu evlilikten dört çocukları dünyaya gelmiştir. Bu evlatların ikincisi Abdullah Çetin Fârukî Hocaefendi’dir. Miladi 1936, Hicri 1356 Yılında Siirt’te dünyaya gelmiştir.
Çocukluk yılları Siirt’ten Bitlis’e göçle başlamaktadır. Bitlis’te ilk öğrenimini tamamlamıştır. Bu arada 1954’te Bitlis’ten Muş’a, gençliğinin ilk yıllarında göç ederler. Bu dönemde yani 1954-1957 yılları arası gördüğü manevî rüyalarla tasavvuf yoluna seyr-i sülûk ederek İslâm’a hizmet edeceği kendisine işaret edilmişti... Hocaefendi, 1957 Yılında askerliğini İzmir’de yaptıktan sonra, 1962’de ailece Muş’tan Malatya’ya hicret etmişlerdir. 1963’te muhterem babaları vefat ettikten sonra kendisini tamamen bütün varlığı ve benliği ile İslâm dinini anlamaya ve yaşamaya adamış, bu esnada dört mezhepten müçtehit Allâme Şeyh Muhammed Hazin (k.s)’in oğlu, hem de manevî yolunun devam ettiricisi olan muhterem arif-i billah, müçtehit, ilahî aşk bağlısı Şeyh Alaaddin Fersafi (k.s.) Hazretleri’ne intisap etmiştir.
Hocaefendi’nin ilk evliliğinden iki evladı dünyaya gelmiştir. İlk hanımı vefat edince ikinci bir evlilik daha yapmış ve bu evliliğinden de iki evladı daha dünyaya gelmiştir.
Hocaefendi, kendi kurduğu Farukiye ilim Araştırma Yayma ve Yardımlaşma Vakfı başkanlığını da vefatına kadar yürütmüş ve bu Vakfın yayın organı alan Özlenen Fark Dergisi’nin de başyazarlığını yapmıştır.Abdullah Farukî el-Müceddidî Hocaefendi, 11 Aralık 1999 tarihinde Cumartesini Pazar gününe bağlayan gece vefat etmiştir. Bir müddettir ayaklarlıdaki romatizma sebebiyle yürümekte zorluk çeken Hocaefendi, insanüstü bir gayretle acılarına aldırmıyor ve çalışmalarını, yolculuklarını bütün canlılığıyla sürdürüyordu. Daha önce bir kalp ameliyatı da geçirmiş olan Hocaefendi, bir televizyon programına telefonla katılıp Rasûlullah (s.a.v)’e dil uzatan görüş sahiplerine gereken cevapları verirken, hem Rasûlullah (s.a.v)’e hem de kendisine yapılan seviyesizce sataşmalara daha fazla dayanamayarak bir kalp krizi geçirmiş, hastaneye kaldırılmışsa da kurtarılamayarak Yüce Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Allah gani gani rahmet eylesin ve bizleri şefaatlerine nail eylesin. Bizlere de, bıraktığı ilim mirasını iyi değerlendirmeyi, onu kabrinde rahat ettirecek şekilde sürdürmeyi nasip eylesin. (Amin)
Birth:
Siirt, 1936
Death:
1999
Readers
9 readers liked.
13 readers read.
2 readers are reading.
17 readers will read.
1 readers left half.
Quotes
"Ey Muhip ! (Seven, sevgi besleyen, dost )
Nefsini edeble tezyin et.
Aşk yollarının hepsi edebten ibarettir."
"Ey Mü'min din edebden ibarettir.
Edeb libasını (Elbisesini) giyin ki imana işarettir."
Ey tâlib-i Hak! Edebsizlikle tevhid dairesinden çıkma ki, Kur’an’ın her âyeti edebden bahseder.
Abdullah Fârûkî el Müceddîdi (ks)
FİAV (Fârûkîye Vakfı)Kitabı okudu
Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz’in en büyük mucizesidir. Bu özelliği dolayısıyladır ki; cahil ve inatçı kavimlerin içinde bulundukları karanlıkları aydınlatarak ve cahilî inatlarından döndürerek medenî bir millet haline getirmiştir. Günümüzde basit alışkanlıklarını bile terk edemeyen Kur’an’dan habersiz insanların hâlini İslam’ın geldiği yıllardaki Arapların işlemekte olduğu câhiliye âdetleri ile kıyasladığımızda Kur’an’ın etkisi ve mucizesi daha kolay anlaşacaktır. İşte böyle bir câhiliye devrinde Kur’an-ı Kerim bir hidayet rehberi olarak insanlığın imdâdına yetişmiş; her çeşit şirkin, zülüm, işkence ve cinayetin insanlık dışı bir düşünce ve davranış olduğuna insanları iknâ ederek bunları kesinlikle yasakla mıştır. Sapık düşünce, batıl inanç ve hurafelerle mücadele ederek karanlığı aydınlığa, cehaleti ilme, anarşiyi gerçek düzene, ümitsizliği ümide, haksızlığı adalete, esareti hürriyete ve düşmanlığı kardeşliğe çevirmiştir.
Sayfa 188 - Farukiye Vakfı (FİAV)Kitabı okudu
Sâlik, tıpkı Resûl-i Ekrem Efendimiz'i ve Ehl-i Beytini örnek aldığı gibi sahâbeyi de örnek almalıdır. Zirâ Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde; "Ashâbım gökteki yıldızlar gibidir. Onlara uyarsanız, sapıtmazsınız. buyurmuştur.
Sâlik :Yolcu, bir yola girmiş olan, tarîkat yolcusu, bir tarîkata girmiş bulunan kimse, derviş, mürîd gibi anlamlara gelmektedir.
Updates
Oğlum !
İnsan bir şeyi tuttuğu zaman sağlam tutmalı !
Kolu yerinden kopmalı ama tuttuğunu bırakmamalı .
Abdullah Fârukî el-Müceddidi
Sabah okumaları…
Anlık.
Evimden biraz uzaktayım bu sabah… Sabah namazımı kıldım, vazifelerimi tamamladım. Ortalığın sessiz olduğu bir ânda kahvemi hazırladım, kitabımı açtım. Tarihi ve mekanı kitabıma kaydettim. Güzel, bereketli bir gün olsun, hepimiz için… 
Zâhirî ve Bâtınî Edebler 
Abdullah Farukî (El Müceddidî)
Zahiri ve Bâtınî Edebler…
“Ey mü’min! Din edebden ibârettir. Edeb libâsını giy ki; îmana işarettir.”
*
“Ey sûfi! Tasavvuf ilmi edebdir. Edebin tamamı ise îmandır.”
**
“Ey sâlik! Edeb Âdem’in, edebsizlik İblis’in mirasıdır. Sen Âdem’in mirasına sahip çık!”
Rahmetli Efendimiz Abdullah Farukî (El Müceddidî) (k.s)’nin çok kıymetli eseri, her daim başucu kitabımız ‘ Zâhirî ve Bâtınî Edebler’e 5.kez başlıyorum. Çok kıymetli, çok mübârek bir eser…
Comments and Reviews
Zâhirî ve Bâtınî Edebler
Çok zamandır kitap değerlendirmesi yapmıyordum. Nedense kitapların fotoğrafını çekmek, kelimelere dökmek çok üşendiriyordu. Ama hesabımızın gayesi de kitapları paylaşmak, alıntılar yapmak, okuduktan sonra mütalaasını yapmak idi ne de olsa. O yüzden Rahmetli Efendimiz Abdullah Farukî (El Müceddidî)
Hz’nin güzide eseri Zâhirî ve Bâtınî Edebler ile devam edelim dedik. Efendim, eseri 2008 yılından beri 3-4 defa okudum. Sünnet ve adablar mevzuûnda gerçekten çok mühim bir eser. Okudukça İslâmiyet’in büyüklüğünü, Hz. Peygamber’in ve sünnetlerinin hayata tatbik konusunda eksiksiz olduğunu, üstadımızın ise yazdıkları ve daha fazlasını keşfeden, yaşayan ve yayan bir âlim-ârif olduğunu öğreneceksiniz.
Sâlikin -bir tarikata intisap etmiş- kimleri sevmesi, kimlere nasıl adâb göstereceğini, ibadetlerle ve günlük hayat ile ilgili birçok sünnet ve eeebi bu eserde bulacaksınız. Allah’a karşı edebler, Kur’an’a, Hz. Peygamber’e, âline, ashâbına, velilere ve mürşidine, anne-babaya, aileye, hanıma karşı edebler gibi pek çok konuyu ihtiva ediyor. Yemek, içmek, uyku, yürümek, aksırma, esneme gibi günlük hayatta yaptığımız her şeyin en mükemmel edebini bu kitapta okuduk. Başucu kitabımızdır. Tavsiye ederiz.
Son olarak: Rabbim okuduklarımızdan istifade ettirsin. Okuduklarımızı hayatımıza tatbik etmeyi nasip eylesin. Abdullah Farukî (El Müceddidî)
