Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
1
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
Hakkında
26 Aralık 1990 yılında Burdur’da doğdu. İlkokul ve liseyi Burdur’da okuduktan sonra Süleyman Demirel Üniversitesi İktisat bölümünü tamamladı. Yazın hayatıma 2010’da şiir ve deneme yazarak başladı. Kısa öykü yazmaya geçtiğinde bunları internette insanlarla paylaşmaya karar verdi. Çeşitli forum, e-dergi ve internet platformlarında çok sayıda çalışması yer aldı. 2015 yılında Frpnet.net – Monster Notebook iş birliğiyle gerçekleştirilen En İyi Canavar Hikâyesi Yarışması’nda “Yaltar Han Efsanesi” adlı öyküsü ödüle layık görüldü. 2020’nin Ağustos ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı İlk Eser Desteği alarak basılan, Türk mitolojisi anlatılarından beslenen; şehir fantazyası, spekülatif kurgu türündeki “Dördüncü Günün Melaneti - Şaman Öyküleri” adlı ilk öykü kitabı yayımlandı ve FABİSAD – GİO Ödülleri 2021 Öykü Kitabı dalında Başarı Ödülü aldı. Halen Burdur’da yaşamakta ve edebiyat üretimine devam etmektedir.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Burdur/Türkiye, 26 Aralık 1990
Okurlar
7 okur beğendi.
30 okur okudu.
1 okur okuyor.
9 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Müneccim edasıyla konuşursun lakin erken konuşursun.Birazdan kimin galip gelip kimin Erlik’in ateşten nehirlerini boylayacağını göreceğiz!
"Ara sıra gelen ağlama isteği her gece oturur oldu içine. Çok ağladı; yaraların acısından, anasının acısından, terk edilmişliğin acısından ağladı. Birkaç seferden sonra artık ağlamaktan bile utanmaz olmuştu. Zira bütün o hıncını, ezilmişliğini içinden söküp atıyordu ağlamak. Kim bilir kurt kuş bile acımıştır bu haline. Bazı geceler bir çift baykuşun, kumrunun ona hüzünle eşlik ettiğini duyuyor, bazen kurtların uluyuşunu ağıt gibi işitiyordu."
Sayfa 138 - Aynı Dördüncü Günün Melaneti adlı öyküdenKitabı okudu
Aksu çayının iyesi, ruh verdiğinin malzemesinden sıyrılıp dilediği bir ete büründü. Kamdan iki defa daha uzun, dört defa daha ağır bir varlık şeklini aldı. Kendisi için yarattığı kolları kamın silahından bin defa daha keskin ve vücudu kadar uzundu. Gözleri gökte süzülen ay kadar yuvarlak, parlak; ancak kıpkızıldı. Ağzını güneşten ilhamla oluşturmuştu. Çayın binlerce yıl döverek aşındırdığı kayalar gibi sert vücudu çevik, acımasız ve korkutucuydu.
Sayfa 162Kitabı okudu
Eleştirmen adlı öyküden
"Bunun üzerine tüm heybetiyle süzülmekte olan kayçı iyesi, havada biraz daha yükselerek delici bakışlarını bu üç büyü ehline yoğunlaştırdıktan sonra tek kelime etmeden karanlıklar arasında kayboldu."
Sayfa 117 - KarakumKitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
