Adnan Kulaksızoğlu Gönderileri
Adnan Kulaksızoğlu kitaplarını, Adnan Kulaksızoğlu sözleri ve alıntılarını, Adnan Kulaksızoğlu yazarlarını, Adnan Kulaksızoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Erkek ergenler kızlara göre daha çok aile desteği algılamakta ve kendilerini daha sağlıklı hissetmektedirler.
Sayfa 94Kitabı yarım bıraktı
İlk çocuğun genç yetişkinliği sonunda evlenerek aileden ayrılması ve onu izleyen kardeş ya da kardeşlerin büyüyerek evden ayrılmaları, ailenin gelişim döngüsünde belirgin dönemeçlerdir.
Sayfa 90Kitabı yarım bıraktı
Demokratik ve eşitlikçi bir ortamda yetişen çocuklar daha kendine güvenli ve sosyal olmaktadır.
Sayfa 89Kitabı yarım bıraktı
Ailede anne-babalık rolleri, evliliğe ait tutumlar ve ergen tavırları, aile içi etkileşim yolu ile biçimlenir.
Sayfa 88Kitabı yarım bıraktı
Gelişme çağında olan ergenlerin içinde bulundukları fiziksel, sosyal, duygusal, cinsel özellikler ve karşı karşıya kalabilecekleri değişimler hakkında bilgilendirilmeleri onların sorunlarını azaltır.
Sayfa 83Kitabı yarım bıraktı
Araştırmalarda gözlenen ortak sonuca göre, gençler en çok gelecekte ne yapacakları konusunu sorun etmektedirler.
Sayfa 81Kitabı yarım bıraktı
bence eşitlendi:(
Yetiştirilmiş biçimleri ve toplumsal baslı nedeniyle kızlar, erkek ergenlerden çok daha az oranda küfrü kullanırlar.
Herhangi bir durum birey için engelleyici algılanıyorsa kızgınlık ve öfkeye sebep olur.
Ağlama, üzüntü verici bir duygudan sonra gelir. Bazen de öfkenin doğrudan dışa vurumu ağlamayla olur.
İnsanlar da çaresizlik veya acizlik duygusunu öğrenebilmekte, onlara acı veren olumsuz durumları bir süre sonra kabul edip boyun eğmektedirler ve bu durumdan kurtulmak için herhangi bir çaba göstermemektedirler.
Ağlamanın erkeklere yakışmayan bir davranış olduğu kendisine telkin edilmiş bir genç erkek, ağlamayı doğuran bir üzüntüsü olsa bile ağlamamakta direnecek ve üzüntüsünü içe atacaktır.
Anne-baba ve öğretmen tarafından, arkadaşları arasında tenkide ve azara maruz kalmak ergeni yaralar.
Kız ve erkek çocuklar küçüklüklerinden itibaren duygularını ifade etme duygularını ifade etme konusunda ailelerinin ve bulundukları kültürün telkini altında kalırlar. Ergenler bu telkinlerin etkisi ile duygularını öğrendikleri gibi dışa vururlar.
Başarı kaygısı veya sınav kaygısının bir miktar olmasının, öğrenciyi çalışmaya güdüleyici, rekabet ve yarışmacılığı teşvik eden yararı olduğu düşünülmektedir. Ancak kaygı seviyesi yükseldikçe, bunun öğrencinin başarısını olumsuz etkilediği belirtilmektedir.
Kaygı, nedeni açıkça tanımlanamayan tedirgin edici bir duygu veya mantıksız korku olarak tanımlanabilir.