Çocukluğun bittiği yerde
Yansıyan isli bir karanlıktır
Kendini aramazsa kendinde
Korkunun yanlışına sığınır
Tutkular birer birer eridiyse
Diyelim kaptansın bir gemide
Bir deniz var bir de sen varsın
Ufuk göçmüş dalgalar susmuş
Boşvermişsin gidişlere
Artık yalnız anıların kadarsın
Ölü denizlerde kaldık
Kuru bir mavilik önümüzde
Halatlar kopmuş yelkenler yırtılmış
Özlem gibi bir şeyler kanar
Dönüp baktığımız zaman içimizde
Onların yaşayışı benim yaşayışıma uymuyor. Sevmedikleri şeyleri de sever gibi yapıyorlar, en çok da bunu anlamıyorum. Bir şeyden hem sıkılıyor hem de o şeyle birlikte olmaktan kaçmıyorlar. Her şeyleri var, yaşamaya vakitleri yok..
"Kimimiz ayakta, kimimiz yatakta, kimimiz yemek yerken. "Ölen kim" diyorsanız cenazedekilere şöyle bir bakıverin, onların konuşmalarını dinleyin, el kol sallayışlarına bakın, ölenin kim olduğunu anlayamasanız bile nasıl biri olduğunu şıppadanak anlarsınız. Kimsenin iki damla yaş dökmediği bol törenli nice ölümler gördük. Ancak insanların kendilerini yok edercesine sessiz sessiz ağladığı ölümler de görmüşüzdür. Evet, ölümümüz bize benzeyecek, yaşamımıza benzeyecek. Karşıdan karşıya geçerken bir taksinin altında kalıp ezilmezsek."