Ahmed Güner Sayar

Sahhaf Raif Yelkenci yazarı
Yazar
8.3/10
39 Kişi
147
Okunma
20
Beğeni
2.616
Görüntülenme

Öne Çıkan Ahmed Güner Sayar Gönderileri

Öne Çıkan Ahmed Güner Sayar kitaplarını, öne çıkan Ahmed Güner Sayar sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Ahmed Güner Sayar yazarlarını, öne çıkan Ahmed Güner Sayar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan-Allah ilişkisi, inananlar için bir mecburiyettir. Bu mecburiyet, mümini ‘kalb-i selim’ e ulaşmakla mükellef kılar. Allah’ın Kur’an’daki beyanı da bulur. Bir müslümanın ‘ kalb-i selim ‘ e ulaşması, ne cemaatin ne cemiyetin işidir, bu kişiye özeldir yani ‘ zat’ a mahsustur. Dolayısıyla, insan-Allah ilişki bağlamında, kazanç ve iktidar düşüncesi olmadığı için, bu ilişki hasbîdir ve inananların Allah adına örgütlenmesin de söz konusu değildir. Şayet, insan-Allah ilişkisinde din, parayla, kudretle, iktidarla ilişki içinde olursa, bu yolda ‘ kalb-i selim’ bir hedef olmaktan çıkar, yapılan işler de gayretullaha dokunur. Özellikle, bu ilişki bağlamında, Hz. Muhammed, kudret-iktidar ilişkisi ortaya koymamıştır.
183 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir Muhibbân-ı Kütüb: Sahhaf Raif Yelkenci
Orhan Okay "Silik Fotoğraflar-Portreler" adlı eserinde İbnülemin Mahmut Kemal İnal' ı anlatırken Sahhaf Raif Yelkenci ile başlar sözlerine. Dükkanında vakit geçirdiği bir gün Raif Yelkenci'nin aniden ayağa kalktığını ve sokağa bakan tarafa doğru iki elini yanına yapıştırarak bir asker gibi sokağa doğru selam vaziyetine geçtiğini söyler.
Sahhaf Raif Yelkenci
Sahhaf Raif YelkenciAhmed Güner Sayar · Ötüken Neşriyat · 201635 okunma
Reklam
Kimse vazifesini tam yapmıyor.Kimse, bu yüzden bahtiyar olamıyor.
Sayfa 165Kitabı okudu
Eskiler, “Hazır ol cenge, istiyorsan sulh ü salah” demişler.Silahlanmak, harb için değil, düşmana, ne kadar kuvvetli gunu göstermek içindir. Yahya Kemâl'den işittim: “Filistini 400 sene, patlamayan bir topla idare ettik.” Medeni saydıgımız Fransızlar, 25 sene zor kalmışlar. Neden, 400 sene? Çunkü adaletle hükmetmişiz. Balkanlar'da beş asırdan fazla kaldık.Çünkü 'sen Bulgarsın, sen Sırpsın' diye ayırmadık, adaletle hükmettik. Türklerin meziyeti şu: Suriye'ye giriyor, ama programını yapıp giriyor ve dört asır kalıyor. Kanuni, Macaristan fesadına mâni olmak için, 150 seneliğine şurayı fethedin diyor ve programını yapıyor. Bizim çalışmalarımız da, târihin bu noktalarını kavramakla, programına kavuşmuş oluyor. Türklerin yaptığı topların üzerinde, gayet güzel desenler vardır. Ben, bunları topladım. Velhâsıl, insan kadar kendi aleyhine çalışan bir mahlük yok!”
Sayfa 347Kitabı okudu
Amiş Efendi'den dedemin kaydettiği bir diğer sözünü bana yazdırdı, kendisi de yazdı: “Olan olmuş, olacak da olmuştur. Olacak bir şey yoktur.” Sonra, bu sözün altına dedemin düştüğü notu okudu: “Amiş Efendi, 20 Şaban 1338 (9 Mayıs 1920'de irtihal ettiler.” Bunun üzerine Süheyl Bey: “Demek elli sene olmuş,” dedi ve bir an gözleri daldı, gitü. Daha sonra bana Amişname'den yazdırmaya devam etti. Bu sohbetimizde, Amiş Efendi'den yazdırdığı son söz şu idi: “Gökten düşenin parçası bulunur, gönülden düşenin parçası bulunmaz.”
Reklam
401 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.