Ahmet Elma kitaplarını, Ahmet Elma sözleri ve alıntılarını, Ahmet Elma yazarlarını, Ahmet Elma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Gönül sen hâline bakman
Eğer rahmederse Rahman
Ol Mevla’nın vâ’di var
Seven kulları bırakman
Gel Mevlâ’na, Mevlâ’na gel
Gönül sen de Mevlâ’na gel
Gör dünyayı neler oldu
Bir zaman nur ile doldu
Senin ışkından içmişim
Işkın bana dostum oldu
Gel Mevlâ’na, Mevlâ’na gel
Gönül sen de Mevlâ’na gel“
Lâdikli
Şefik CAN anlatıyor:
İlk görüşmemizde Ahmet Ağa aynı Yunus gibi çok güzel şiirler okudu, adeta kendinden geçti. Ben edebiyat hocalığı yaptığım için şaşırdım bu coşkunluk karşısında... Daha sonraki zamanlarda tek başıma onu ziyarete gitmeye başladım. Bir defasında yalnızca ikimizin bulunduğu ortamda ona:
-Ahmet Ağa, sen bu hâli nasıl elde ettin, dedim.
Ahmet Ağa:
-Bende bir hâl yok, ben ummi bir çobanım, dedi. Kendisine:
-Ama zaman zaman siz, göreve çağırıyorlar diyorsunuz, çıkıp gidiyorsunuz, sizi göremiyoruz deyince, anlatmak zorunda kaldı:
"Seferberlik zamanında Gazze'de savaşıyorduk. Düşman bizi muhasara altına aldı. Bir hafta boyunca ne su ne yiyecek bulabildik. Daha sonra yardım ulaştı, kazanlar kaynamaya başladı. Yemek dağıttılar bize. Bir ekmeğin içine tahin koymuşlardı. Ben, ekmeği ısırdım, bir lokma ağzıma aldım. O sırada karşımda, bir deri bir kemik kalmış bir köpek gözlerini bana dikmiş bakıyordu. Biraz ekmek bölüp ona attım. Yanımdakiler: "Ahmet delilik etme, ye yemeğini diyorlardı. Ancak benim gönlüm bu hâle elvermedi. Bir lokma kendim yedim, bir lokma köpeğe verdim. Gece uykuya dalınca Peygamber Efendimiz (s.a.v.) teşrif ettiler, sırtımı sıvazlayıp "Ahmet! Evladım, ben seni sevdim." buyurdular.
Daha sonra uyandığımda Peygamber Efendimiz (sav)e karşı büyük bir aşk başladı içimde. O günden beri bu haldeyim."