Ahmet Ertan Tezcan Gönderileri
Ahmet Ertan Tezcan kitaplarını, Ahmet Ertan Tezcan sözleri ve alıntılarını, Ahmet Ertan Tezcan yazarlarını, Ahmet Ertan Tezcan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Babam öldüğünde üç kardeştik. Annem eşini kaybedince ölen eşinin kardeşi ile evleniyor ve iki çocuk sahibi oluyor. Annem kardeşlerime bakayım diye beni okula göndermiyor" ifadesi önemli. Zira obsesifler zaman zaman başlarından geçen olayları duygularından izole ederek anlatırlar. Dikkat edecek olursanız, " Annem babamı kaybedince amcamla evlendi" demiyor.
Sayfa 90
Her yer sidik hissediyorum yıkıyorum. Eşim evlendiğimizin üçüncü ayından beri yere işiyor. (eşinde alkol kötüye kullanımı ve epilepsi mevcut)
Sayfa 85
Namazda çok şaşırıyorum. Çok unutkanım. Kaçıncı rekatı kıldığımı unutabiliyorum.
Sayfa 84
Evinin dışında hiçbir tuvalete ( umumi ya da konu komşuda, akrabalarının evinde) gidemeyen obsesifler, bu sorunu gittikleri tuvaletin klozet kapağına kağıt mendiller sererek, kısmen de olsa halledebiliyorlar. Ancak, zarar görme obsesyonları olan obsesifler gelişen teknolojinin ürünü olan kameralardan ötürü, özellikle umumi tuvaletleri kullanmakta bir hayli zorluk çekiyorlar.
Sayfa 78
"Belirli kelimeleri, cümleleri ya da duaları durmadan tekrarlarım."
Sayfa 73
Kara vermek gereken durumlarda son ana kadar bütün ihtimalleri açık tutmak isterim. Tüm ihtimalleri yaşatmak için çok büyük çaba sarf etmem gerekiyor. Bu beni çok yorar. Ertelemek çoğu zaman en iyisidir. Bir karar verince, onun doğru kara olduğunu ispatlamak için o andan sonra elimden gelen gayreti harcarım. Kendime çoğu zaman " üşenme, erteleme, vazgeçme" diye telkinde bulunurum. Ama beceremem.
Sayfa 66
katı ve inatçıyımdır. Hedeften asla vazgeçmem. Odaklanır, sadece onu düşünür ve sonuç alana kadar üzerinde uğraşırım.
Sayfa 66
Sizlere OKB ile OKKB'yi nasıl ayırt ettiğimi konusunda küçük ipuçları verelim. Obsesif kompulsifte benlik-uyumlu ( egosintonik, memnuniyetsizlik uyandırmayan egoya yabancı olmayan) kişilik özellikleri, obsesif hastada (egodistonik, egoya yabancı, hoş olmayan benliğin bir parçası olarak algılanmayan) semptomlar olarak gözlemlenir. Mesela, ilkinde abartılmış temizlik olarak görünen şey, ikincisinde zorlayıcı bir şekilde ( belki de günde yüz kez) el yıkama semptomu haline gelir. İlkinde kılı kırk yararcasına özen gösterme, ikincisinde bir hesabın yüz kez denetlenmiş rakamlarını yeniden, yeniden denetleme haline gelir.
Sayfa 62
Mantıksız buldukları duygusal davranışlara karşı hoşgörüsüzdürler. Yakınlık duygularını kolayca dışa vuran bireylerin bulunduğu ortamlarda kendilerini rahatsız hisseder duygusal davranışı çiğlik ve sorumsuzluk olarak nitelendirirler. Düşünmeden harekete geçen ve dürtüsel davranan kişileri aşağı görürler; kurallara gerçekten uyulması gerektiğine kendilerini inandırmak için başkalarına katı düzenlemeler getirirler.
Sayfa 58