Adı:
Ahmet Kırca
Unvan:
Yazar
Doğum:
Sivas, 18 Şubat 1936
18 Şubat 1936'da Suşehri'nde doğdu. İlkokulu Suşehri Cumhuriyet İlkokulu'nda bitirdi. Ortaokulu Şebinkarahisar, Tirebolu ve Sivas'ta; liseyi Sivas 4 Eylül ve Kastamonu Gazi Abdurrahman Paşa liselerinde okudu. 1957'de Kastamonu Gazi Abdurrahman Paşa Lisesi'nden mezun oldu. Millî Savunma Bakanlığı adına okuduğu Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi'ni 1961'de bitirerek Teğmen rütbesiyle Türk Silâhli Kuvvetleri'ne katıldı. Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı karargâh ve kuruluşlarda çeşitli görevlerde bulundu. Kuleli ve Işıklar Askerî Liselerinde öğretmenlik, Silâhlı Kuvvetler Dil Okulu'nda Farsça öğretmenliği yaptı. 1983 yılında kendi isteğiyle ve Albay rütbesiyle emekliye ayrıldı.
1.8.0/10 (11 Oy) · 36 okunma
2.8.0/10 (1 Oy) · 6 okunma
3.2 okunma
Nedir, dedim bu yaşamak?
Bir düş, dedi; birkaç görüntü.
Bir düş, dedi; birkaç görüntü.
Dinlersen bir öğüt vereyim sana:
N'olur fitne giysisini kuşanma!
Ahiret temellidir, dünya bir anlık,
Bir an için temelli olanı satma!
N'olur fitne giysisini kuşanma!
Ahiret temellidir, dünya bir anlık,
Bir an için temelli olanı satma!
Beni dünyaya getirdi hiç istemeden,
Şaşkınlığımı artırdı yaşam gün günden,
İsteğimle gidicek de değilim buradan
Niye geldik, niye gidiyoruz? Var mı bilen?
Şaşkınlığımı artırdı yaşam gün günden,
İsteğimle gidicek de değilim buradan
Niye geldik, niye gidiyoruz? Var mı bilen?
Sayfa 38
Cehennem nedir, bilmek ister misin? Dünyada
Cahille sohbet, cehennemin ta kendisidir.
Cahille sohbet, cehennemin ta kendisidir.
Sayfa 94
İyi kötü ne varsa Tanrı yazar da
Sonunda yine kul suçlu olur, neden?
Sonunda yine kul suçlu olur, neden?
Sayfa 98
Hep göklerde arardım dünyaya geleli:
Alın yazısını, cenneti, cehennemi.
Derken yol gösterdi akıl öğretmenim:
Boşuna arama! Hepsi sende, dedi.
Alın yazısını, cenneti, cehennemi.
Derken yol gösterdi akıl öğretmenim:
Boşuna arama! Hepsi sende, dedi.
Sayfa 70
Dedim: şu yaşamdan bıktım, ne yapsam?
Dedi: Biraz daha yan ve dayan!
Dedim: Anlat bana, nedir şu yaşamak
Dedi:Bir düş, bir görüntü ve kaybolmak
Dedi: Biraz daha yan ve dayan!
Dedim: Anlat bana, nedir şu yaşamak
Dedi:Bir düş, bir görüntü ve kaybolmak
Dünyayı hoş gösteriyorlar gözüne durmadan,
Aldanma buna, süse püse kanmaz aklı olan!
Niceleri gelip gittiler, sen de gidersin;
Alacağını kap buradan ecel seni kapmadan!
Aldanma buna, süse püse kanmaz aklı olan!
Niceleri gelip gittiler, sen de gidersin;
Alacağını kap buradan ecel seni kapmadan!
Bir sır vardır aşkta, bilinir de söylenmez.
Mânâdır aşkın sıfatı, yoruma gelmez.
Kimseden emir almayan bir erdir aşk,
Âşık yok olandır, varlık nedir bilmez.
Mânâdır aşkın sıfatı, yoruma gelmez.
Kimseden emir almayan bir erdir aşk,
Âşık yok olandır, varlık nedir bilmez.
Madem iyi de kötü de yok olacak;
Ha baştanbaşa dert olmuşsun ha derman!
Ha baştanbaşa dert olmuşsun ha derman!
Sayfa 51
127 syf.
·Beğendi·7/10
"Aklı olan bu uğursuz yerden ne bekler?
Nasıl bel bağlar ona "Benim dünyam" der.
Tam işlerin yol alır, oturmak istersin,
Ecel tutar elinden "Kalk bakalım" der."
Nasıl bel bağlar ona "Benim dünyam" der.
Tam işlerin yol alır, oturmak istersin,
Ecel tutar elinden "Kalk bakalım" der."
127 syf.
Dünya hayatının geçici olması, maddi olan her şeyin mutlaka son bulacağı ve bu yüzden de maddi şeyler için çaba harcayıp üzülmenin boş olması her rubainin ilk teması. Zaman zaman Tanrı'ya samimi sitemler de ediyor Hayyam. Hayyam'a göre insanın dünyada yaptığı her şey kaderinde yazıyor ve insanın bunları yapmasına Tanrı izin veriyor. Peki neden insan günah işlemi sayılıyor? Sorun şu ki şiir, yapısı gereği çeviriye en kapalı tür. Hayyam'ın rubaileri de bundan nasibini almış. Farsça ve Türkçe arasındaki farklar şiirlerden hem bir şeyler götürmüş hem de şiirlere bir şeyler katmış. Hayyam'ın rubailerinin ruhunu tam olarak hissedebilmek için şiirleri ana dilinde okumak gerek. Farsça bilenlere ne mutlu!
127 syf.
·Beğendi·10/10
Eyy akıl en bilginin anası soracaklarım var, cevap verir misin?
Zordayım bir yol gösterir misin?
Şu yaşamdan bıktım ne yapsam?
Biraz daha yan ve dayan
Anlat bana nedir bu yaşamak?
Bir düş bir görüntü ve kaybolmak
Ağaya beye hizmet etmek nedir?
Az zevke karşılık çok dert çekmektir
Bu deli gönül ne zaman akıllanacak?
Daha var biraz kulağı burkulacak...
Zordayım bir yol gösterir misin?
Şu yaşamdan bıktım ne yapsam?
Biraz daha yan ve dayan
Anlat bana nedir bu yaşamak?
Bir düş bir görüntü ve kaybolmak
Ağaya beye hizmet etmek nedir?
Az zevke karşılık çok dert çekmektir
Bu deli gönül ne zaman akıllanacak?
Daha var biraz kulağı burkulacak...
127 syf.
·Beğendi·Puan vermedi
ÖMER HAYYAMIN RUBAİLERİNİN ANLATILDIĞI BİR KİTAP;DİĞER KİTAPLARDAN FARKI ÖMER HAYYAMA İSNAT EDİLEN HER RUBAİ ALINMAMIŞ YANİ SEÇİLEREK OLUŞTURULMUŞ BİR ESER
Yazarın biyografisi
Adı:
Ahmet Kırca
Unvan:
Yazar
Doğum:
Sivas, 18 Şubat 1936
18 Şubat 1936'da Suşehri'nde doğdu. İlkokulu Suşehri Cumhuriyet İlkokulu'nda bitirdi. Ortaokulu Şebinkarahisar, Tirebolu ve Sivas'ta; liseyi Sivas 4 Eylül ve Kastamonu Gazi Abdurrahman Paşa liselerinde okudu. 1957'de Kastamonu Gazi Abdurrahman Paşa Lisesi'nden mezun oldu. Millî Savunma Bakanlığı adına okuduğu Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi'ni 1961'de bitirerek Teğmen rütbesiyle Türk Silâhli Kuvvetleri'ne katıldı. Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı karargâh ve kuruluşlarda çeşitli görevlerde bulundu. Kuleli ve Işıklar Askerî Liselerinde öğretmenlik, Silâhlı Kuvvetler Dil Okulu'nda Farsça öğretmenliği yaptı. 1983 yılında kendi isteğiyle ve Albay rütbesiyle emekliye ayrıldı.
Yazar istatistikleri
- 1 okur beğendi.
- 44 okur okudu.
- 18 okur okuyacak.