Ehli sünnet adlandırması bidat denen Yeni fikirlerin ve ehli bidat denen fırkaların oluşumundan sonra gerçekleştiği için önce ehl-i bidat adlandırmasını anlamak Buna göre ehl-i sünnet ifadesini değerlendirmek daha doğru olacaktır
Açıkçası felsefe İslam'ın bir medeniyet olarak kendini İnşa sürecinin herhangi bir sağlıklı medeniyet için sürpriz sayılmayacak olan Normal meşru ve gerekli bir mahsulüdür
Günümüzde yöntem veya metot meselesi kendi başına bir mesele olarak karşımıza durmaktadır ve bu mesele esas itibariyle metafizikten kopmanın ortaya çıkardığı bir sorundur
Kitaplarla bir medeniyetin ne kadar tanınabileceğinin en ilginç örneğini Biz batılılaşma süreci içinde ve batıyı tanıma yolundaki 'kitabi' ve kitaplı' gayretlerimizde görebiliriz
Sabır şehvete karşı olunca İffet zenginliğe karşı olursa nefse Hakimiyet savaşta olursa şecaat geçim sıkıntısına karşı olunca züht az verilen nimete karşı olsa kanaat adını alır
Hadis ravilerin dair eserlerde tahsil uğrunda çok yolculuk yapanlar için rahhalel ve cevvale gibi nitemeler kullanılır bu iki tabirin anlamı durmadan yolculuk yapan ve yeryüzünü dolaşan demektir bu kişinin gayesi sadece ilim öğrenip öğretmekten ibaretti
İhlas Amel ve edep buluşmasına da Takva denir lim ve Takva sahibi olmak insana İzzet ve şeref kazandırır gönüllerde taht kurma vesilesidir takvanın bulunmadığı insandaki bilgi kurudur soğuktur Hatta tehlikelidir kibir haset ve şer kaynağıdır aksi de nadirdir
Kur'an'ın temel amacı insanın aklı ve vicdanıyla buluşmak Hayat yolculuğuna ona rehberlik yapmak dünya ve ahirette onu aydınlığa ve esenliğe kavuşturmaktır işte bunu gerçekleştirebilmek için Kur'an'da olan ilişki sadece kutsama yüceltme ve duygusal boyutta kalmamalı anlama ve zihinsel boyutu da kapsayacak bir niteliğe kavuşmalıdır Çünkü değişim zihniyetten başlar vahiyle düşünen vahiyle hisseden ve vahiyle yaşayan bireyler yetişmediği müddetçe Kur'an'ın hedeflediği insan ve toplumun oluşması mümkün değildir