Ahmet Koç Gönderileri
Ahmet Koç kitaplarını, Ahmet Koç sözleri ve alıntılarını, Ahmet Koç yazarlarını, Ahmet Koç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şükür Rabb'inin ondan istediği tarzdaki Hayatı onun peygamberlerinin örnekliği doğrultusunda yaşamasıdır yoksa tesbihin tanelerine şükür söyletmek değildir belki tesbihin taneleri ile beraber yüreğine cebine aklına endamına güzelliğine şükür demeyi öğretmektir ve öylece de yaşayabilmektir
Sayfa 47Kitabı okudu
Zor taraf kişinin bilgece kendisini keşfetmesi ve bu keşfini de kendisi ve başkalarının hayrı için varoluşa çıkarmasıdır
Sayfa 45Kitabı okudu
Insanın Ruh ve bedene sahip olması bir dualizm midir ? yoksa bu ikisi birbirini tamamlayan bir terkip midir?
Sayfa 27Kitabı okudu
Insan insana veya kendisine kimi zaman çok yakın iken kimi zaman ise Hayret edilecek derecede varlığından uzak ve yabancı bir varlıktır
Sayfa 17Kitabı okudu
'Eğer kendilerine önemli biri oldukları hissettirilseydi pek çok kişinin hayatı değişebilirdi.'
Mest-i râh olan müsterâh olmaz/ Müsterâh olan mest-i râh olmaz!
Yol'un yolcusu olup o yolda yürümenin meşakkatini göze alan kişi rahatını düşünmez. Onun 'rahat olma' derdi yoktur. Rahat olan, rahatını düşünen kişi ise, yol'un gereklerine katlanamaz.
Gülümseyiniz! Bir insanın yüzünde taşıdığı ifade, sırtında taşıdığı giysiden daha önemlidir. Gülümsemenin hiç masrafı yoktur ve insana birçok şey kazandırabilir. Bir saniye de meydana gelir ve hafızalarda uzun süre yaşayabilir...
Gülümsemeye en muhtaç olan kişi, başkalarına verecek tebessümü olmayan kimsedir.
Sevilmek için önce sevmek gerekir...
"Sevmeyenler, yaşamayanlardır. Onlar ölü ruhlardır. Her an taze hayat fışkıran tarlanın üstüne atılmış kuru kütüklerdir."
Nurettin Topçu: 40 yıl öğretmenlik yaptım, mabede nasıl girdimse sınıfa da öyle girdim...
Eğer kendilerine önemli biri oldukları hissettirilseydi pek çok kişinin hayatı değişebilirdi.
Dört çeşit insan vardır:
1) Bilir, bildiğini de bilir: O, âlimdir, ona tabi olun.
2) Bilir, fakat bildiğini bilmez: O, uykudadır, onu uyandırın.
3) Bilmez, bilmediğini de bilmez: O, ahmaktır, ondan uzak durun.
4) Bilmez ama bilmediğini bilir: O, öğrenmeye muhtaçtır, ona öğretin.
"Damlayan su, taşı deler. Taşı delen suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir." denilmiştir.
Ne kadar bilirsen bil, anlatabileceklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır.
Çevremizden göreceğimiz itibar ve saygı, kendimize gösterdiğimiz özen kadardır.
İnsan, doğruyu kalbinin gözüyle görür, önemli olan şeyler gözle görülmez" denilmiştir.