Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Miskioğlu

Ahmet MiskioğluTanpınar'dan Notlar yazarı
Yazar
8.9/10
7 Kişi
26
Okunma
0
Beğeni
945
Görüntülenme

Hakkında

9 Kasım 1924, Antakya doğumlu. Antakya Erkek Lisesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu. Fransız Filolojisi Bölümü’nden sertifika aldı. Bitlis ve Tekirdağ liselerinde edebiyat öğretmeni (1956-63); Konya Selçuk (1963-64), Balıkesir Necati Bey (1964-69), Bursa (1969-73) ve İstanbul Atatürk (1974-83) Eğitim Enstitülerinde öğretim üyesi ve Türkçe Bölümü Başkanı olarak görev yaptı. 1987 yılından bu yana Türk Dili Dergisi’nin sorumlu yönetmeni ve başyazarıdır. İlk yazısı (Arkadaşlık), 21 Nisan 1944’te Antakya’nın Atayolu gazetesinde yer almıştı. Bu gazetede Nevzat Ovalı takma adını da kullanarak 1948’e kadar yazı ve şiirleri çıktı. Ayrıca Varlık (1951) Yula (1957), İskenderun’da kendi çıkardığı Gökçeyazın /sahibi, yazı işleri müdürü, 1964, 10 sayı), Alkım (Bursa), Cumhuriyet (1978) ve Türk Dili Dergisi’nde (1987-) şiir ve yazılarını yayımladı. 1964’te Türk Dil Kurumu Ödülü’nü kazandı. Gökçeyazın dergisini çıkardığı için aynı yıl MEB tarafından hakkında soruşturma açıldı. Türkiye Yazarlar Sendikası ve Dil Derneği üyesidir.
Unvan:
Öğretmen, Yazar
Doğum:
Antakya, 9 Kasım 1924
Ölüm:
2015

Okurlar

26 okur okudu.
16 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
[ İyi Ki, Yazmışsın... ]
Çok sonraları şöyle diyecektir bir yazısında: << Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım... Yazı yazmak da bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sâkin ölümü bekleyecektim... Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım... Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım... Oturdum... Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım... Kalemi yonttum... Yonttuktan sonra tuttum öptüm... Yazmasam deli olacaktım... >>
Sayfa 24 - Altın Kitaplar Yayınevi 2.Basım 1991 İstanbulKitabı okudu
" Sait Faik'in bütün öyküleri, bambaşka bir içerik ile, bambaşka bir biçime bürünmüş olarak; okurunu yoksul insanları, ezilen insanları sevmeye götürür... "
Sayfa 72 - Altın Kitaplar Yayınevi 2.Basım 1991 İstanbulKitabı okudu
Reklam
<< Yalnızlık dünyayı doldurmuş... Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey... Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor... >>
Sayfa 105 - Altın Kitaplar Yayınevi 2.Basım 1991 İstanbulKitabı okudu
" Eğitim emekçiliği, Cumhuriyetin her döneminde, gerçekçiler için her zaman engellerle dolu olmuştur... Gerçekçi, doğrucu eğitimcilik yasaktır Türkiye'de.. "
Sayfa 72 - Altın Kitaplar Yayınevi 2.Basım 1991 İstanbulKitabı okudu
<< En son bir gazeteye müracaat ettim... Başmuharrir cenablarının karşısına çıktık. Siyasî kanaatlarımı sordu. Olmadığını söyledim. Hiç düşünmediğim şeyi bana soruyordu. Ne meb'us olmak, ne de gazetede siyasî yazılar yazmak niyetinde idim... Röportajlar yapmak, muhabirlik etmek için siyasî kanaatimın ne faydası vardı? Ben insanlar ve kendim hakkında düşünürüm... Hükümetler hakkında, rejimler hususunda hiçbir fikrim yoktu... >> Başmuharrir ağız aramakta usta idi: --- Yani nasıl bir dünya arzuluyursunuz? Artık kızmıştım: *** --- Nasıl bir dünya mı? Haksızlıkların olmadığı bir dünya... İnsanların hepsinin mesut olduğu, hiç olmazsa iş bulduğu, doyduğu bir dünya... Hırsızlıkların, başkalarının haklarına tecavüz etmelerin, bol bol bulunmadığı... Pardon efendim!.. Bol bol bulunmadığı ne demek? Hiç bulunmadığı bir dünya... ***
Sayfa 65 - Altın Kitaplar Yayınevi 2.Basım 1991 İstanbulKitabı okudu
Hürriyet Gazetesi Köşe Yazısı - Doğan Hızlan - 4.4.20
Cemal Süreya’yı özlüyoruz Kitabın ilk yazısı ‘Son Yudum Gibi Bir Ders’, Necati Tosuner’in: “Cemal Süreya demek ‘Üvercinka’ demektir. Onun ilk kitabı olan, 1958’de Yeditepe Yayınları’ndan çıkan ‘Üvercinka’, neredeyse daha ilk kitaptan Cemal Süreya’yı özetleyen çarpıcı bir yapıttır. Bu çarpıcılık büyük bir ilgi çekmiş ve ‘Üvercinka’ kısa sürede

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok