Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Yavuz

Ahmet YavuzVesayet Savaşları yazarı
Yazar
9.3/10
27 Kişi
89
Okunma
21
Beğeni
1.023
Görüntülenme

Ahmet Yavuz Gönderileri

Ahmet Yavuz kitaplarını, Ahmet Yavuz sözleri ve alıntılarını, Ahmet Yavuz yazarlarını, Ahmet Yavuz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
stratejik hatalar taktik başarılarla düzeltilemez
Sayfa 226Kitabı okudu
Darbeyi kendilerinin iddia ettiği gibi sadece halk önlememişti. Evet, darbenin önlenmesinde herkesin emeği vardı. Ama en çok da TSK içindeki vatansever subayların, Atatürkçülerin emeği vardı. Bu gerçeği saklamak için ellerinden geleni yaptılar. 1. Ordu Komutanı'nın yaptıkları biraz biliniyor ama Boğaziçi Köprüsü’nü kapatan tankları 52. Tümen Komutanı Tümgeneral Yavuz Türkgenci'nin boşalttırdığı bilinmiyor. 2. Kor. K. Korg. Musa Avsever ve 5. Kor. K. Korg. Erdoğan Alpaslan’ın gelmeleri halinde İstanbul'u kana bulayacak tankları ve zırhlı araçları nasıl önlediklerini de kimse bilmiyor. Henüz Maltepe'deki 2. Zırhlı Tugay ve Topkule'deki 66. Mknz. Tugay tank ve zırhlı araçlarının kışla dışına çıkmasını önleyenlerin o gece ne yaşadıkları da pek bilinmiyor. Albay Sait Ertürk'ün nasıl şehit olduğu da... Ege Ordusu'nda da benzer gayretler gösterildiğini ve darbecilerin engellendiğini biliyoruz ama kamuoyu pek bilmiyor. Daha bunun gibi birçok olay var, yerinde müdahale var. Ancak bilinsin ve yayılsın istenmiyor. Darbeyi halk önledi mitinin sakatlanmasını istemiyorlar. TSK da bunları anlatabilecek durumda değil. Oysa yaptıkları yanlıştır. Gelecek ancak gerçeğe dayalı olarak kurulabilir.
Sayfa 215 - 15 Temmuz'u, TSK'nın şerefli subayları ve millet el ele püskürtmüştürKitabı okudu
Reklam
"Cemaat devleti ele geçirdi," iddialarına, Hüseyin Çelik'in "Buna kargalar bile güler," dediğini; Balyoz Darbe Planı sahte, 2007 yılında piyasaya sürülmüş bir fontla yazılmış denildiğinde Sadullah Ergin'in Adalet Bakanı sıfatıyla “Bunlar PR çalışması," nitelemesi yaptığını unutamıyorum.
Sayfa 221Kitabı okudu
Bir noktayı vurgulayarak bitirelim: Siyasi iktidar, önerdiği yeni Anayasa ile hızla kuvvetler birliğine doğru yönelirken; emir-komuta birliğinin en üst düzeyde olması gereken Ordu'da kuvvetleri dağıtmayı esas almıştır. Esaslı bir çelişki...
Sayfa 237Kitabı okudu
Ordu elbette siyasetin emrinde olmalıdır. Ancak içine siyaset sokulmayarak liyakat merkezli bir yapı kurulması ve bünyesinde tarikat-cemaat benzeri örgütlenmelere müsaade edilmemesi hayati önemi haizdir.
Sayfa 237Kitabı okudu
Askeri liseleri kapatırken, ortaokul seviyesine kadar indirilen imam hatip liselerinin darbeci mensuplarını nereye koyacağız? Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan uzaklaştırılan 3 bin civarında kurum mensubunun sanırım en az yüzde sekseni imam hatip lisesi mezunu değil midir? Ya o haysiyet celladı hâkim ve savcıların, birisi açıklasa da hangi okul kökenli olduğunu öğrensek! Her imam hatipliyi masum ya da bunlara bakarak darbeci görmek ne kadar yanlışsa, askeri liselerin darbeci ürettiği tezi de o kadar yanlıştır.
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Ne olsa millet anlamıyordu. Ne olsa milletin araştırma gibi bir hasleti yoktu. Ne olsa milletin hemen inanma gibi bir özelliği vardı. Ve de gerçeği bilenlere ve söyleyenlere kulaklar, ekranlar, zihinler kapalıydı...
İnsanlar bunlara inanıyor çünkü bize olan güvenlerini daha önceden sarstık biz. Bunu bilenler şimdi bizleri itibarsız hale getirmek için bir altyapı olduğunu gördüler. İlki, biz şu pis savaşı otuz yıldır bitiremedik. Şimdi bana bunun sebebi biz değiliz, bize ve millete tam kararlılıkla imkân vermeyen siyasiler diyeceksiniz. Tamam, öyle olsun. Ama millet içten içe, nasıl olur da koskoca ordu şu işi bitiremez diyor. Çünkü bu olayda bizi önde görüyor. İkincisi biz türban olayında doğru tespit yapmış olabiliriz, bunu bazı kesimler siyasi bir alan olarak görüyor, doğru. Ama türban olayında yanlış uygulamalara saptık. Bu da milletin bizim hakkımızdaki düşüncelerini değiştirdi. En azından kafaları karıştı insanların. Kadın meselesi tüm dünyada, tüm inançlarda hâlâ netameli bir konu. En gelişmiş toplumlarda da şu ya da bu sosyolojik fenomenin altında kadına karşı takınılan tavırlar var. Bu alanı daha iyi yönetmeliydik. Şehit törenlerinde türbanlı annenin elini öpüp yemin törenlerinde ise kışlaya almamak!Üçüncüsü, bence çuval olayı. Bu millet, başına çuval geçirildiğinde buna hemen tepki veremeyen orduyu sevmez arkadaş. Karşılığında ne yaptık? Hadi arazideki asker ihanete uğradı, karargâh neredeydi kardeşim! İşte bu üç sebepten şimdi hakkımızda söylenen ne varsa, olabilir, diyor.
Sayfa 63 - yalçın ergül, 'general', ka kitap, s.101Kitabı okudu
İçlerinden bir kısmını hariç tutarsak, komuta kademesi ne oynanan oyunu okuyabilmiş ne de karşıt bir tavır geliştirebilmiştir. Hata insana özgüdür. Bir şeyler yapan hata da yapar. Hiçbir şey yapmayan hata da yapmaz. Bu yargılamalar esnasında yapılan en büyük hata, olmayan hukuka gösterilen saygıdır. Hukuk varsa saygı duyarsınız. Yoksa? Varmış gibi yaparak kendinizi kandırırsınız. Balyoz yargılamaları esnasında ve sonrasında dönemin genelkurmay başkanı Necdet Özel'in tutumu bu olmuştur. Aslında, genel bir ilkeyi istismar ederek ve arkasına sığınarak TSK'nın güven duygusunu altüst edenlerin başında yer almıştır.
taraf, akit vb
İnsanlar bu algı uzmanlarının eline emanet edilmişti. "Yalan ne kadar büyük olursa o kadar inandırıcıdır," diyen Goebbels yaşasaydı ve bizim aşağılıkları tanısaydı, herhalde, öğrenmem gereken çok şey varmış derdi... Birinci Dünya Savaşı'nda telgraf neyse, İkinci Dünya Savaşı'nda radyo oydu... Günümüzde ise televizyon aynı etkiyi sağlıyordu. "Son dakika" haberleriyle kitleler uyutuldu. O dönemde koca ordu, gömülmüş mühimmat, kuyularda bulunmuş binlerce kemik yalanlarıyla adeta hipnotize edildi. Anamız saydığımız milletimiz de olup bitene sadece baktı. Bir yıldız gibi kayıp giden kendi geleceğiydi. Maalesef bir avuç yurtsever dışında kimse oynanan oyunun farkında değildi. Hâlâ da tam olarak farkında olduğu kanısı taşımıyorum. Bir dönem bu ülkede karanlık birtakım işler çevrilmedi mi? Hukuksuz işler yapılmadı mı? Maalesef hepsi oldu. Bunlarda ülkeyi yöneten siyasilerin hiç mi sorumluluğu yoktu? Neden bu kirli işlerin bütün sorumluluğu ordu üzerinden çözülmeye çalıŞıldı? Bunlar üzerinde ciddi olarak kafa yorulmalıdır. Ama bizim kafa yormaya, sorgulamaya değil; her işin kolayına kaçma alışkanlığımız var. Bu tutum her zaman baskın çıkıyor. Kökünde derin bir cehalet izi taşıyor. Bu cehalet yenilmeden hiçbir şeyi rayına oturtmak mümkün değildir. Amacım halkı suçlamak değil. Ön teker nereden giderse arkadaki de onu takip ediyor.
295 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.