Hakkında
1982’de Tekirdağ’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans ve doktora derecelerini ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nden aldı. 2014-2015 akademik yılında UC Berkeley Sosyoloji Bölümü’nde misafir araştırmacı olarak bulundu. 2017’den beri Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nün akademik kadrosundadır. Temel ilgi alanları, kentsel mekân ve tüketim, toplumsal farklılaşma ve iktidar, muhafazakâr siyaset ve toplum kuramıdır.
Doğum:
Tekirdağ, 1982
Okurlar
2 okur beğendi.
49 okur okudu.
5 okur okuyor.
27 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
kendime not
Muhafazakar orta sınıflar, mahalleye yöneltilmiş eleştirileri sahiplenerek eleştiriyi reddetmiş olurlar. başka bir değişle, eleştirilerden ziyade eleştiriyi yöneltenlerle saf tuttuklarını ima ederler. Bir başka strateji de, mahalleye yöneltilen eleştirilerle hiç alakasının olmadığını kanıtlamak için sarf edilen yoğun dini emektir. Böylelikle edinilen yüksek İslam kültürü ve rafine söylem repertuvarı eleştirilere karşı koruyucu bir kalkan olarak görülür.
Sembolik kutuplaşma, siyasi mücadelelerin kaynaklık ettiği, rakip algı, beğeni ve eylem şablonları arasındaki çatışmalı ilişkiyi ifade eder.
Sayfa 34Kitabı okuyor
filizlenme döneminde islâmcılık, doğrudan yeni düzene karşı bir tepki olmaktan ziyade, gelmekte olan yeni düzenin islâm’a yönelik geliştirdiği tutuma karşı bir tepkiydi.
Sayfa 17 - 19. yüzyıl türkiye'sinde islâmcılık
Bir otobüs durağında iki çocuğuyla soğukta titreyen bir kadın ve onunla aynı kareye giren, 2000 dolarlık çizmesi ve 500 dolarlık başörtüsüyle bir başka kadın; ben bu çelişkiyi vurgulamaya çalışıyorum.Bu olmaz bu inançla insanlıklaBağdaşır bir şey değil...Türkiye’de çok sayıda harem-selamlık havuzları olan beş yıldızlı otel açıldı.Havuzlar ayrı ama aynı israflar yapılıyor.
Sayfa 126Kitabı okudu
muhafazakâr ideolojinin temelinde, aklı rehber edinmiş parlak gelecek hayallerinin zararlı etkilerine karşı, kusurlu bireylerin geleneksel kurumların bilgeliğine ve otoritenin koruyuculuğuna gönüllülükle teslim olmasıyla, ölüler, yaşayanlar ve henüz doğmamışlar arasında kurulacak uyumlu bir bağa dayanan organizmacı bir toplum görüşü yatar.
Sayfa 22
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
