7.0/10
8 People
37
Reads
4
Likes
1,441
Views

Alan Palmer Quotes

You can find Alan Palmer quotes, Alan Palmer book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ona göre, savaş alanına nihai zaferi kazanma kapasitesine sahip yeni eğitim görmüş ve dokunulmamış bir orduyu 1917-18 yıllarında çıkartabilen herhangi bir muharip taraf, Avrupa ve Asya'da barış düzenlemelerinin alacağı şekli tespit edebilirdi.Düşüncesini dayandırdığı sebepler, temel bir hesap yan- lışlığı dışında nerdeyse kusursuzdu: Kendi ülkesinin ve yakın müttefiki Fransa'nın kaynaklarını ve insan gücünü tüketmesinin hızını eksik hesap etmişti. Kitchener'in savaşı kazanabileceğine inandığı Yeni Ordu'yu hiçbir İngiliz hükümeti 1917 yılına kadar ihtiyatta tutamazdı. Ölümünden iki yıl kadar sonra Batı Cephesinde zafer kutlanırken, "gemileri, askerleri ve parasıyla" savaşın sonucunu tayin eden İngilizler, hatta Avrupalı bir devlet dahi değildi. Bu güç, müttefiklerle herhangi bir taahhüt ilişkisi bulunmayan "Ortak Devlet" Amerika Birleşik Devletleri; dünyaya adil ve kalıcı bir barış için önerilerini sunacak ve ahlaki rehberliği sağlayacak otorite ve güce sahip kişi de ABD Başkanı Woodrow Wilson olacaktı. Onunla karşılaştırıldığında, Britanya, Fransa, İtalya, Yunanistan, Sırbistan ve Romanya'nın temsilcileri, Alman devletine ve onunla beraber yıkılan dayanaklarına karşı kazanılan zaferlerin ganimetlerini paylaşmak icin üsüşmüş basit ölümlerdi.
Sayfa 22
Osmanlı kafes sistemi
Hanedanda erkek kitlığının doğması üzerine dini liderler bu kitle idamlarının doğru olup olmadığını tartişmaya başlamışlardı. Bundan sonra padişahın yakin erkek akrabalarının bir kafese kapatılmasına karar verildi. Kafes, sultanın bir numaralı sarayı Topkapının dördüncü avlusunda apartman dairesine benzeyen küçük bölmelerden biriydi. Mehmet 6 yaşında padişah olmuştur ama 1617 ile 1839 arasında hüküm sürmüş on beş padisahın hepsi tahta çağrılmayı, mermer balkonu Haliç'e ve Boğaz'a bakan bu küçük dünyalarında bekleyip durmuşlardı.
Sayfa 37 - Sabah KitaplarıKitabı okudu
Reklam
Pasarofça Anlaşmasının üzerinden üç yıl geçtiğinde Petro kendi statüsünü, yükseltmek için "Tüm Rusların Imparatoru" unvanını aldı ve aynı yıl içinde çıkardığı " Ruhani Mevzuat"la da Moskova kilisesini, dünyada hiçbir Avrupa kralının hiçbir dinsel kurumauygulamadığı kadar sıkı bir kontrol altına aldı. Kutsal Rusya, "Gerçek İnanç"ın militan koruyucusu rolüne bürününce, Osmanlı yönetimi' altında yaşamakta olan OrtodoksIarın da ikinci sınıf vatandaşlık statüsüne pasif biçimde razı olması zorlaştı
Bir Çöküşün"İhtişam"ı
Yarattıkları saray mimari yapı bakımından, merkezi bir imparatorluğun küçük dünyası gibiydi. Zaten Abdülmecit'in istediği de buydu. Dolmabahçe onun geleceğe olan güvenini onaylıyordu. Daha önceki padişahlardan farklı olarak, o yalnızca Osmanlı geçmişini batılılaştırmaya yönelmekle yetinmedi, Avrupa ülkeler grubunun aralarına aldığı en yeni Büyük Güç olmaya layık bir imparatorluğun görkeminide saltanatına kazandırmaya çalıştı. Dolmabahçe Sarayı'nı yapmanın ve bakımıyla başa çıkmanın giderleri öylesine büyüktü ki, çağın devlet başkanlarının çoğu böyle bir şeye kalkışamazlardı. Sarayın işletme giderleri yılda iki milyon İngiliz lirasına kadar yükseldi. Bu harcamalara yeni sarayın yakınında bulunan Çırağan Sarayı'nın ve III.Ahmet'in efsaneleşmiş Sadabaı'ının yerine yapılan villanın giderleri de ekleniyordu. Bunlar yetmiyormuş gibi, Balyan kardeşler Boğaz'ın karşı kıyısındaki Beylerbeyi'nde yapılacak bir sarayın daha planlarını hazırlıyorlardı. Bu son çılgınlık, dört yıl sonra Abdülmecit öldüğünde hala bitirilmemişti. Dolmabahçe'den oldukça küçük olmasına rağmen Beylerbeyi de aynı Rokoko özentisini yansıtıyordu. Artık bu durum Tanzimat bakanlarının sabrını taşırmıştı. Abdülmecit'in ve ardından tahta geçen Abdülaziz'in bu müsrifliğini tekrar tekrar kınadılar. 1859 Ekimi'nde, çok saygı gören Mehmet Ali Paşa, Abdülmecit'in sürekli olarak "dünyanın tüm saraylarından üstün olan sarayı için" fonlara el atmasını protesto ederek görevinden istifa etti.
Sayfa 209Kitabı okudu
Osmanlı ımparatorluğu'ndaki çürüme belirtilerini teşhis etmek kolay, ama bu imparatorluğun nasıl bu kadar dayandığını anlayabilmek daha zordur. Bir kere o canlılık ve hayatiyetin kaynaklarından biri kesinlikle yönetici seçkinler ve ulema arasındaki Osmanlı İ mparatorluğu'nun mutlak İslam olduğu yolundaki i nançtı. Hali felik ister meşru, İster zorlamalı olarak gelmiş olsun, padişahın nüfuzunu yüceltiyor, Eyüp'te kılıcı kuşandıktan sonra, eski kişiliği ne kadar zayıf olursa olsun, her şey değişiyordu.
Onun öldüğü tarih ve kaderin bir başka cilvesine işaret etmektedir. Belgrad'da celladm yağlı kementi Kara Mustafa'nın boynunda sıkışırken, uzaklarda, bir zamanlar "Türk geliyor," diye korkan Viyana, Estergom kent ve köylerinde kilise çanları bu sefer Noel'i kutlamak için çalıyordu. Hiristiyanların baş belası olan bu adamı dindaşları 25 Aralık günü idam etmişlerdi.
Reklam