Alexandra Coutts kitaplarını, Alexandra Coutts sözleri ve alıntılarını, Alexandra Coutts yazarlarını, Alexandra Coutts yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitap, bir asteroitin bir haftadan kısa bir sürede dünyaya çarpmasını bekleyen ana karakterleri merkezine alıyor. Üç ana karakter üzerinde işlenen kitap okunması gayet kolay ve yüzeysel bir kitaptı. Okurken insana iyi hissettiren, okuyan insanların ise kendinden bir parça bulabileceği ve ana karakterlerin iç hesaplaşmalarının yanında hayatta en sevdikleri insanlar ile sınava tabi tutulmalarını anlatan bu roman çerezlik bir kitabın arayışında olanların hoşuna gidebileceğini düşünüyorum. Karakterler hayatlarının büyük ihtimalle son birkaç gününü yaşadıklarını fark edip pişmanlıkları, tereddütleri ve şüpheleri üzerine yoğunlaşarak bunları giderme çabasına giriyorlar. Sonuç olarak ise üç karakter de kendini ailelerinin yanında her şeyi geride bırakıp, huzura ermiş bir şekilde buluyor. Şahsi fikrimi biraz daha genişletecek olursam bu romanı okuyup kenara koyacağım ve bir daha okumak için elime almayacağım. Çünkü beni derinlemesine etkilemeyi başaramadı.
"Belki de kabile, uyum sağlamakla ilgili değildir diye düşündü. Belki de en uzun süredir tanıdığın insanlarla ilgilidir. Belki de bazen doğru zamanda doğru yerde olup birlikte aynı yöne ilerlemektir."
Üç ayrı kişi olan sienna zan ve caden in dünyanın sonu gelirkenki psikolojileri, düşünce ve hayatlarını konu alan bir kitap. Ancak kitapta konular o kadar bağımsız ilerliyor ve bağımsız bitiyor ki okurken 3 ayrı kitap okuyor gibi hissettirdi. Benim gibi okuduğu kitap bitmeden diğerine başlamayı sevmeyen biri için okuması can sıkıcı oldu. İçeriğe gelirsek belli bir duygudan ziyade olaylar silsilesi vardı. Baskın olan şeyin duygu olmasını beklerdim. Sonuçta dünyanın sonu geliyor. Ana fikri alıp üzerine sohbet edebileceğim sabit bir şey olmadığı gibi karmaşık olay örgüsü de tartışmaya müsait değil. Yine de okuduğuma pişman değilim. Ama iyiki okudum diyeceğim bir kitapta değil. Yeni okuyacaklara keyifli okumalar.
Ona bu kadar yakın olmanın bir özelliği vardı, o kadar yakındı ki kendi vücudu nerede bitiyor onunki nerede başlıyor söylemek güç geliyordu ve bu, onu sakinleştiriyorve kendini güvende hissetmesini sağlıyordu.