Alexandre Postel Fransız bir yazardır. 2013 yılında Landerneau prikosunun yanı sıra éditions Gallimard tarafından yayınlanan Un homme effacé için Prix Goncourt du premier roman ödülüne layık görüldü
Öncelikle düşündüğümden çok 1 yıldız vermişim. Dokuz kitap beklemiyordum. (Böyle postlar kendimi ünlü hissettiriyor PKDPWKDPEMO)
Her neyse başlıyorum.
Twisted Love
Ana Huang'ın okuduğum ilk kitabıydı. Çevrilmeden önce meraktan okumuştum. Ava mal Alex ondan daha maldı. Smut sahnelerinin midliğinden bahsetmiyorum bile.
Bir döngüdür sonbahar
Yeşilin kırmızıya, kırmızının sarıya, sarının kahverengiye, kahverenginin yeşile döngüsü..
Bir göçtür sonbahar, kuzeyden güneye, soğuktan sıcağa…
Bir hallaçtır sonbahar, dağıtır, atar, savurur.
Bir kozadır sonbahar; sinesinde cıvıltılar saklayan, sığınma hissi uyandıran.
Hayat kısa, hem de çok!
Bir solukluk nefes kadar kısa.
Yaşam bedensel bir algı, doğmak ve ölmek üzerine.
Hayat ise bedensel, ruhsal ve sosyal yaşamın tamamı…
Çok sevdiğim #oscarwilde ne demişti, hatırlayalım:
"Yaşamak, çok nadir rastlanan bir şeydir. Çoğu insan sadece var olur.”
Goncourt Ödülü sahibi Fransız yazar Alexandre Postel bu kitabında ömrünün sonbaharında ve depresyonda olan Gustave Flaubert’in 1875 sonbaharında Concarneau’daki tatilinde tereddütlerini ve melankolisini geride bırakıp yazma tutkusunu yeniden kazanmasının efsanevi hikâyesini anlatıyor.
Unutmayalım ki yaşamı değerli kılan, ona yüklediğiniz anlamdır.
Flaubert, bilinen bir yazarsın.Madam Bovary gibi dünyaca ünlü ve yüzyıllardır okunan bir eser kazandırmışsın dünya edebiyatına...
Seni anlamak mı istememiş okurların acaba o yüzden mi bu kitabın bu kadar az okunmuş...
Eseri okumuş olmaktan mutlu olduğumu dile getirmek istiyorum.
Kısa bir eser ancak çok yoğun anlatımla harmanlanmış o dönemin yazarları ile bolca sohbetli,yemekli eserleri hakkında fikir alışverişinde bulundukları,birbirlerinin eserlerini iyi ve kötü eleştirilerde bulundukları bir hayatı okuyoruz.Aynı masayı paylaştığı arkadaşlarından birisi Hugo,onun kitaplarını konuşurken,konuştukça karakterleri nasıl içselleştirdiklerini bunu anlatırken verdikleri önemi okumak muazzamdı.
Ve flaubert'in duygusal zeka kitabını çalışırken yaşadığı buhranları,bunları kaleme dökmeye zorlanması,esere ara vermesi gibi gel gitlere de şahit oluyoruz.
Hafife alınacak bir eser değil. Doğru zamanda Hakkını verecek okurlara rast gelsin.
Kalın sağlıcakla.
Flaubert ilgi alanıma girdikten sonra onunla ilgili yazılan her şeyi okuma isteğim ağır basıyor. Yeni yazılmış bu kitapta da Flaubert'in Bilirbilmezler ile Üç Hikaye'yi yazdığı, sancılı bir dönemine kurmaca yaklaşmış yazar. Kıs bir kitap ancak çok yoğun. 3 günde ağır ağır okuyabildim. Efsunlu gibiydi. Önerebileceğim şekilde çok da etkilenmedim.