11 Temmuz 1981 İzmit doğumludur. Yazar öğrenimini İzmit’te tamamladıktan sonra, gazetecilik ve edebiyatla ilgilenmeye başladı. Zeynep, onun ilk romanıdır.
... bir sırrı öğrenmek ilk anda son derece heyecan verici olmasına karşın o sırrın taşıyıcısı olmak büyük bir sorumluluğu gerektirir ve bu hayli zor bir iştir.
Yazarın ilk kitabı olduğunun bilincinde başlarsak daha az hayal kırıklığına uğrayacağımız bir kitap. Acemiliği mürekkebine yansımış adeta. Ama fakat ancak, birbiriyle yan yana gelemeyecek şu üç kelimeyi ardı ardına sıralamış. Bunun yanında daha ilk sayfasında sonunu tahmin edebiliyorsunuz. Kurgusu iyi fakat doğru aktarım şeklinde sıkıntı yaşamış yazarımız. Tabii bu onun mesleği değil bunu düşünürsek başarılı da diyebiliriz. Gelelim biçeme… fazlasıyla yavan geldi bana. Betimlemeler çok kıttı. Gözümde tasfir edemedim. Başrolün fiziksel özellikleri bile net değildi. Tekte oturup okunabilir. Hafifte sabırlıysanız sonu bu kitabın standartlarında iyiydi.
Anne dizisinden uyarlanıp yazılan bir kitap. Dizi de hatta kitap için imza günü tarzından bir bölümde vardı yanılmıyorsam . Kitabın geliri çocuk esirgeme kurumlarına bağışlanacağı için aşmıştım kitabı . Hoşuma da gitti kitap
ZEYNEP
“Annelik, anne olmak, anne olmaya çalışmak...
Hiçbir karşılık beklemeden bu ağır yükün altına seve seve girmek...
Sonsuz bir yücelik hali...
Bir tür ermişlik hali...”
Yazarın ismi gizli tutulup, anne dizisindeki gazeteci Ali Arhan mahlas olarak kullanılmış. Her zaman kitaptan dizi yapma akımı tersine dönüp bu eserde dizinin romanı olmuş. Bu yaşananların gerçekte yaşanıp yaşanmadığını bilmiyorum ama romanı kadar dizi de ilgimi çekmişti ve annem izlerken arada ben de onun yanında iken eşlik ediyordum. Can Nergiz’in yazdığı eseri bir günde okuyup bitirdim. Dizinin özeti gibi olmuş, çoğu olay hızlı bir şekilde anlatılmış. Gazetecinin kişileri araştırması ile ortaya çıkan gizli sırlar hem şaşırtıcı hem de üzücü idi. Melek karakterinin yaşadıkları tüyler ürpertici idi. O kadar küçük masum bir çocuğun onca yaşanmışlığa rağmen ayakta kalabilmesi... hele ki o poşet olayı beni o kadar üzdü ki... Sanki film izler gibi karakterler ile satır satır ilerledim ve ara ara gözyaşlarımı tutamadım. O Şule olacak kadına o kadar kızdım ki... nasıl anne olabilmiş... her doğuran anne olamıyor maalesef... Oysa anneliği hiç yaşamamış olan Zeynep o duyguyu yaşamadığı halde gerçek anneden daha fazla fedakarlık göstermesi ne kadar güzeldi. Kendi hayatını hiçe sayacak kadar küçük kıza sahip çıkma arzusu muhteşemdi. Keşke her anne öyle olabilse... Yine de tarihimizde ve günümüzde evladı için canından vazgeçen annelerin varlığını biliyor olmakta güzel. Yazarımızın eline yüreğine sağlık.
#aliarhan #cannergiz #zeynep #okudumbitti #yorum