Alice Hoffman; (16 Mart 1952 doğumlu) Amerikalı bir romancı ve genç-yetişkin ve çocuk kitabı yazarı. En iyi 1995'te yazdığı romanı "Practical Magic" ile tanınmakta, bu romanı 1998'de film olarak uyarlanmıştır ve bu film de aynı ismi taşımaktadır.
Unvan:
Amerikalı Romancı, Genç-Yetişkin ve Çocuk kitabı Yazarı
Kudüs'e duyulan arzu, söndürülemeyecek bir ateşti. Mukaddeslerin mukaddesinin içinde insanların ona sahip olmak istemesine neden olan bir kıvılcım vardı ve insanlar arzu ettikleri şeyleri genellikle yok ederler.
Güvercinciler 'i yazarken, MS 66–73 yılları arasında yaşanan Birinci Yahudi-Roma Savaşı'ndan ilham almış. Ayrıca Masada'da ve Galler'de bulunan kazı alanları ve müzelerde keşifler yapmış. Orada gördüğü arkeolojik kalıntılar, tılsımlar ve parşömenleri de romana eklemiş.
Güvercinciler , Kudüs'ün düşüşü sırasında hayatları kesişen dört kadının hikayesini konu alıyor. Anlatımı inanılmaz.
Alice Hoffman 'ın kalemi çok güçlü, sizi adeta uçsuz bucaksız bir çöle ışınlıyor. Kadınların yürek acısını, ölümün karşısındaki çaresizliklerini, direnişlerini yakıcı bir şekilde hissediyorsunuz. Acı bir yerlerde öyle derinleşiyor ki sanki güçlü bir fırtınada savrulan kum taneleri gibi yüzünüze çarpıyor. Sonrasında ise karakterlerin intikamlarıyla soğuyan bir gecede yıldızlarla süslenen bir gökyüzü gibi... Her şey gitgide sakinleşiyor ve bir süreliğine kayboluyor...
Kitabın sonunda yazarın
Güvercinciler ile ilgili şöyle bir notu yer alıyor. "Hayatta bir kez, bir kitap bir yazara beklenmedik bir hediye olarak gelir."
Sanırım bir okur için de öyle...
Güvercinciler, Birinci Yahudi-Roma Savaşı'nın (MS 66-73) sonlarına doğru Roma İmparatorluğu birlikleri tarafından Masada Kuşatması'nı (MS 73-74) dramatize ediyor.
Yaklaşık iki bin yıl önce, dokuz yüz isyancı ve ailelerinden oluşan bir grup Yahudi, Yahuda çölündeki bir dağ olan Masada'da Roma ordularına karşı direnir.
Bu hikaye de, Yahudilerin Roma Lejyonu’na boyun eğmek yerine toplu intihar ettikleri gecede, iki kadın ve beş çocuğun katliamdan kurtulduğunu bildiren kuşatma hakkındaki tek hikayeyi yazan Antik tarihçi Josephus'tan ilham alınmış.
Hoffman, “büyülü gerçekçilik” ile bezediği bu trajik ve ikonik hikayeyi her biri Masada'ya farklı bir yoldan gelen olağanüstü derecede cesur, becerikli ve tutkulu dört kadın üzerinden dillendiriyor.
Yael
Annesi onu doğururken öldü ve uzman bir suikastçı olan babası, bu ölüm için onu asla affetmedi.
Revka
Kızının Romalı askerler tarafından öldürülmesini izledi, yaralı bir anne. Tanık olduklarından sonra dilsiz kalan genç torunlarını Masada'ya getirdi.
Aziza
Bir savaşçının kızı, üstelik erkek çocuğu gibi yetiştirildiği için en yakınlarından bile gizlediği bir yaşamı var
Shirah
İskenderiye'de doğdu, kadim büyü ve tıbbın yollarından geçen güzeller güzeli bilge, esrarengiz bir içgörü sahibi #moabcadısı
Kitabın ilk sayfasında çok anlamlı bir söz vardı, kitabın tüm omurgasını yüklenen …
“Yüküm yükün, yükün yüküm olsun.”
Hepsinin geçmişe ve kendine ait bir sırrı olan bu dört kadının yaşamları, kuşatmanın umutsuz günlerinde kesişti.
Bana da #kadınkadınınyurdudur demek düştü
Yaklaşık iki bin yıl önce, dokuz yüz isyancı ve ailelerinden oluşan bir grup Yahudi, Yahuda çölündeki bir dağ olan Masada'da Roma ordularına karşı direnir.
Bu hikaye de, Yahudilerin Roma Lejyonu’na boyun eğmek yerine toplu intihar ettikleri gecede, iki kadın ve beş çocuğun katliamdan kurtulduğunu bildiren kuşatma hakkındaki tek hikayeyi yazan Antik tarihçi Josephus'tan ilham alınmış.
Hoffman, “büyülü gerçekçilik” ile bezediği bu trajik ve ikonik hikayeyi her biri Masada'ya farklı bir yoldan gelen olağanüstü derecede cesur, becerikli ve tutkulu dört kadın üzerinden dillendiriyor.
Yael
Annesi onu doğururken öldü ve uzman bir suikastçı olan babası, bu ölüm için onu asla affetmedi.
Revka
Kızının Romalı askerler tarafından öldürülmesini izledi, yaralı bir anne. Tanık olduklarından sonra dilsiz kalan genç torunlarını Masada'ya getirdi.
Aziza
Bir savaşçının kızı, üstelik erkek çocuğu gibi yetiştirildiği için en yakınlarından bile gizlediği bir yaşamı var
Shirah
İskenderiye'de doğdu, kadim büyü ve tıbbın yollarından geçen güzeller güzeli bilge, esrarengiz bir içgörü sahibi #moabcadısı
Kitabın ilk sayfasında çok anlamlı bir söz vardı, kitabın tüm omurgasını yüklenen …
“Yüküm yükün, yükün yüküm olsun.”