Onlar, dedelerinden ve büyükbabalarından "İstiklal Savaşı" dinleyerek büyüdüler ve savaşçı oldular.
Onlar, babalarından ve öğretmenlerinden "inkılap" dinleyerek büyüdüler ve devrimci oldular.
Ve onlara, Deniz Gezmişler denildi.
Ne kadar çok kırık insan varmış içimizde Anneler aşkı öğrenmek için gecekondu yapıyorlar İskelede pontuslu pazarlar kuruluyor İkinci el kadın terlikleri satıyorlar Ve ikinci el naylonlardan martılar
İnsanlar su olmuş doğuya akıyordu
Tam o saat sivas'ta bir söğüdü yaktılar
Tam o saat sivas'ta bir söğüdü yaktılar
Sivas'ti alev almış sivas'tı yanıyordu
Ayaktaki adam, öne doğru eğilerek; bir âyet diliyle sordu,
"Nasılsınız?" O, "Çok mutluyum ve çok rahatım." dedi. Sesi toprak gibi içtendi ve su gibi duruydu. Ve sonra yine, işlemeye başladı zaman.
ben bu aşkın bedelini öderim kazma kürek orak çekiç bel ile diyar diyar gurbet ile il ile derya ile deniz ile göl ile çayır ile çimen ile çöl ile demet demet gül ile petek petek bal ile baldan tatlı dil ile
ben bu aşkın bedelini öderim halay halay davul zurna saz ile sümbül lâle bahar ile yaz ile emek ile ekmek ile tuz ile hançer hançer göz ile nefes nefes söz ile dolu dolu öz ile
Onlar, dedelerinden ve büyükbabalarından "İstiklal Savaşı" dinleyerek büyüdüler ve savaşçı oldular.
Onlar, babalarından ve öğretmenlerinden "inkılap" dinleyerek büyüdüler ve devrimci oldular.
Ve onlara, Deniz Gezmişler denildi.
DENİZ GEZMİŞ'İN SON MEKTUBU
‘‘Baba;
Mektup elinize geçmiş olduğu zaman aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler. Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de tereddüte düşmeyeceğimden şüphen olmasın. Oğlun ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir. O bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı, ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil, Türkiye'de yaşayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara'da 1969'da ölen arkadaşım Taylan Özgür'ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul'a götürmeye kalkma. Annemi teselli etmek sana düşüyor. Kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et, onun bilim adamı olmasını istiyorum. Bilimle uğraşsın ve unutmasın ki, bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir. Son anda yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir; seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım.