Amy Morin Sözleri ve Alıntıları
Amy Morin sözleri ve alıntılarını, Amy Morin kitap alıntılarını, Amy Morin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Wenn Sie anderen die Macht geben, Ihren Selbstwert zu bestimmen, dann werden Sie sich nie stark fühlen.
-Başkalarına öz değerinizi belirleme gücü verirseniz, kendinizi hiçbir zaman güçlü hissedemezsiniz.
Selbstmitleid ist das destruktivste aller nichtpharmazeutischen Mittel; es macht süchtig, vorübergehend glücklich und entfremdet das Opfer von der Realität.
-John Gardner
Kendine acımak, tüm ilaç dışı yolların en yıkıcısıdır; bağımlılık yapar, geçici olarak iyi hissettirir fakat kişiyi derealize eder.
Eine Studie aus dem Jahr 2003, die im Journal of Personality and Social Psychology erschienen war, hat herausgefunden, dass dankbare Menschen weniger krank sind als undankbare. Sie haben ein besseres Immunsystem und klagen weniger über Schmerzen.
-Journal of Personality and Social Psychology'de yayınlanan 2003 tarihli bir araştırma; halinden memnun olan insanların, halinden şikayet eden insanlara göre daha az hasta olduğunu, daha iyi bir bağışıklığa sahip olduğunu ve daha az ağrısı olduğunu ortaya koydu.
Wenn wir unsere Feinde hassen, dann geben wir ihnen Macht über uns: Macht über unseren Schlaf, unseren Appetit, unseren Bluthochdruck, unsere Gesundheit und unser Glück.
-Düşmanlarımızdan nefret ettiğimizde, onlara uykumuz, iştahımız, kan basıncımız, sağlığımız ve mutluluğumuz üzerinde güç vermiş oluyoruz.
Was ist mentale Stärke? (Zihinsel olarak güçlü olmak nedir?)
Es ist nicht so, dass manche Menschen mental stark sind und andere mental
schwach. Wir sind alle bis zu einem gewissen Grad mental stark, aber wir können uns auch alle noch verbessern. Mentale Stärke zu entwickeln heißt, zu lernen, mit seinen Gefühlen besser umzugehen, seine Gedanken besser zu strukturieren und sich positiv zu verhalten, egal wie die Lebensumstände gerade sind.
-Bazı insanlar zihinsel olarak güçlü ve diğerleri zihinsel olarak zayıf değildir. Hepimiz bir dereceye kadar zihinsel olarak güçlüyüz, ama hepimiz kendimizi geliştirebiliriz. Zihinsel dayanıklılığı geliştirmek, duygularınızı daha iyi yönetmeyi, düşüncelerinizi daha iyi organize etmeyi ve hayatın koşulları ne olursa olsun olumlu davranmayı öğrenmek anlamına gelir.
Es ist nicht so, dass es Menschen mit und ohne Willenskraft gibt … Es gibt Menschen, die sich verändern wollen und solche, die es nicht wollen.
-"Bazı insanlar irade sahibidir, bazıları değildir." cümlesi doğru değil... Aslında bazıları kendini değiştirmek ve geliştirmek isterken bazıları istemez.
-James GordonKitabı okudu
Başınıza gelen tüm olayları kontrol edemeyebilirsiniz, ancak bunlara bağlı kalmamaya karar verebilirsiniz.
"Güçlü çocuklar yetiştirmek, sorunlu yetişkinleri onarmaktan daha kolaydır."
Neden bu kitabı sonuna kadar okumam gerektiğinin cevabını ilk sayfada vermiş yazar
Sayfa 6
“When we hate our enemies, we are giving them power over us: power over our sleep, our appetites, our blood pressure, our health, and our happiness.”
Çocukları utandırmak, onları değişmeye teşvik etmez. " Ben yaramazım" inancına sahip bir çocuğun o etikete uygun davranması ve iyi seçimler yapma isteği duymaması olasıdır.
Bugünün kültüründe insanlar hafif suçları üçüncü kişilere şikayet ediyorlar. Çektikleri eziyeti duyuruyor ve her rencide olduklarında yardım talep ediyorlar. Sonrasında karşı karşıya kaldıkları hafif suçun, çok daha büyük bir kültürel problemin parçası olduğunu iddia ederek kendi meseleleri için destek toplamaya çalışıyorlar...
Ebeveynliğin rekabet yönüne kapılmak kolay bir şey. Sosyal medya bunu özellikle baştan çıkarıcı kılıyor.
Zihnen güçlü insanlar, içinde bulundukları koşulları kontrol edemediklerinde, kendi tutumlarını kontrol etmeye odaklanır.
Ebeveynlikte yaptığınız her hata, çocuğunuzun zihinsel gücünü geliştirmesi için bir fırsattır. Bu durum ona kendi başarısızlıklarınız aracılığıyla gerçek öğrenme tecrübeleri sunabileceğiniz manasını taşır.
Sahip olduğu şeylerden ötürü şükran duyan zihnen güçlü insanların aksine narsistler dünyanın kendilerine bir şey borçlu olduğunu düşünürler. Öfkeleri burunlarında dolaşır, hak ettikleri ilgili, beğeni ve gücün kendilerine hiçbir zaman verilmediğini hissederler.