Andrej Nikolaidis

Andrej NikolaidisKıyamet author
Author
8.2/10
18 People
80
Reads
6
Likes
1,275
Views

About

Title:
Bosnalı Romancı, Köşe Yazarı
Birth:
1974

Readers

6 readers liked.
80 readers read.
2 readers are reading.
59 readers will read.
2 readers left half.
Reklam

Quotes

See All
“Her şey için kanıt bulunur, yeter ki siz bunu destekleyecek bir hikaye bulun.”
“İlkel insana zevk veren şey, uygar insana eziyet verir.”
Reklam
“Bizi özgürleştiren tek şey yalanlar: bir yudum hakikat bile, hayatımızın geri kalanını yerle bir etmeye yeter.”
o kadar iyi ki bölemedim, tüm paragrafı alıntıladım..
Etrafımdaki her şey kullanılmış, elden çıkarılmış ve tamamen unutulmuş, sanki hiç var olmamış gibi. Cihazlar, mutfak dolapları ve lamba armatürlerinin her birine yakınlık duydum. Hepimiz onların başına gelen aynı sonu bekliyoruz. İnsanlar tıpkı bu nesneleri kullanıp unuttukları gibi, bizi kullanacak ve unutacaklar. Sürekli olmasa da insanlar bir nedenle işimize yarar ve bu yüzden onlarla irtibata geçeriz. Ama hemen ertesi gün, bizi rahatsız ederler ve hiçbir şeyi hayatımızdan yok olup gitmelerinden fazla arzulamayız. Çöpten kurtulur gibi her gün insanlardan kurtuluruz. Biz kurtuluruz ve bizden kurtulurlar, gerçeğin ta kendisi. Bizden sürekli kurtulan bir dünyaya atılmışız. Sonunda yaşamlarımızın çöp yığınları arasında dolanan kendimizle baş başa kalırız. Her yanımız ıskartaya çıkardığımız arkadaşlar, sevgililer ve bir günlüğüne iyi olan insanlarla doludur; kaçındıklarımız ve baştan savdıklarımızla.
İlkel insana zevk veren şey, uygar insana eziyet verir.
Sayfa 17 - Aylak KitapKitabı okudu

Updates

See All
Acı çekmenin insanları akıllandırdığı bir gerçektir. Tıpkı mutluluğun onları aptallaştırdığı gibi.
Andrej Nikolaidis
Andrej Nikolaidis
Reklam
"Acı çekmenin insanı akıllandırdığı gerçektir. Tıpkı mutluluğun onları aptallaştırdığı gibi.”
Andrej Nikolaidis
Andrej Nikolaidis

Comments and Reviews

See All
128 syf.
·
Not rated
·
Read in 14 hours
Karadağ edebiyatına ait olan
Kıyamet
Kıyamet
, bir ailenin acımasızca öldürülmesi ve bir kütüphanenin kundaklanması etrafında dönen bir dedektif hikayesi olarak karşımıza çıkıyor. Dedektifimiz olayı araştırırken dünyada bir takım doğaüstü olaylar da yaşanmaya başlıyor. Mesela yazın ortasında olan Karadağ'a kar yağmaya başlıyor. Tüm bunlar yaşanırken dedektifimize, Viyana'dan yaşanan cinayetin ve yangının amacını açıklayan e-postalar yollanmaya başlanıyor. Bu e-postaları yollayan Emmanuel, hem kendi hikayesini bize aktarırken aynı zamanda Marcel Schwob'un yarı biyografik eseri Imaginary Lives'ın sayfalarından aktardığı Fra Dolcino'nunkiyle başlayarak, birbiriyle bağlantılı mesih kültlerinin hikayeleri ortaya çıkıyor. Sonunda dedektifimiz olayı çözse de insanlara gerçekleri söylemek yerine sadece duymak istediklerini söylüyor. Kitap hakkındaki düşüncelerim aşırı karışık. Yazar tam olarak ne anlatmak istedi, hikayenin amacı neydi ya ben anlayamadım yada kaçırdım. O kadar çok olaydan bahsediyor ki nerdeyse hiçbir sorunun cevabı cevaplanmıyor. Yine de farklı bir çıkarım için siz bir şans verebilirsiniz kitaba...
Kıyamet
KıyametAndrej Nikolaidis · Aylak Kitap · 201461 okunma
128 syf.
·
Not rated
Bir gün kopacak ve o günü eğer gözlerimle göremezsem bu dünyadaki en büyük pişmanlığım olacak. Dini kitaplar da yazdığı gibi mi olur, bilmiyorum. Ya da dinozorlarla aynı sonu mu paylaşırız, bundan da emin değilim. Am emin olduğum bir şey var: Kıyamet gününe tanıklık etmek istiyorum. Bu kitapta benim görmek istediğim türde bir kıyamet var. Son başlamış. Kitapta da yazıyor zaten. İnsanlar belli bir muhasebe içinde. Herkes itiraflarla hafifleyip cennete uçmak için gerekli kondisyonu sağlamak için seferber. Dünya birbirine girmiş. Yaz ortasında yağan kar yüreklere su serpmiyor. Evet, kaos var ama daha çok pişmanlıklar galerisi gibi bir halde dünya. Ve bir dedektif sıradan gibi görünen bir cinayet davasını çözmek için elinden geleni yapıyor. Acaba çözmese daha mı iyi olur?
Kıyamet
KıyametAndrej Nikolaidis · Aylak Kitap · 201461 okunma
128 syf.
4/10 puan verdi
Herkese merhaba. Alışılmışın dışında bir polisiye romanla geldim. Dünyanın sonu gelmişken çözülmesi gereken bir cinayeti okuyoruz. Bazı bölümlerde geçmişe dönülmüştü. Bunu net olarak vermemiş olması bence oldukça kötüydü. Okuyup okuyup kafamda hikayeyi tekrar birleştirmiş olmak , okumamı yavaşlattı. Ayrıca kitap bitince kitabın vermek istediği mesajı tam olarak anlamadım. Psikolojik tahlillerin bol olduğu bu polisiye romanda olay değil analiz daha boldu bence. İlk defa bu tarz bir kitap okudum. Genelde olay ağırlıklı olurdu benim okuduğum polisiye romanlar. Farklı bir polisiye okumak isterseniz şans verebilirsiniz. Kitapta etkilendiğim bir sahneyi sizlerle paylaşmak isterim . Aslında bu yorumu yazıp bu sahneyi kalıcılaştırmayı hedefliyorum hafızamda. Kıyamet koptuğu için bir kasabada yaşayan ve birbirini tanıyan bir grup kişi günah çıkarır gibi yaptıkları bazı şeyleri ulu orta anlatmıştı. Kıyamet kopmasa ortalığın karışıp küslüklerin yaşanacağı bu konuşmalar , rahat rahat konuşulduğu için bana farklı geldi . Günahlar belki de o kadar günah gözükmüyordu artık gözlerinde. Ne de olsa sona gelmişlerdi artık. Kitabı okuyanlar kitap hakkında ne düşünüyor merak ediyorum.
Kıyamet
KıyametAndrej Nikolaidis · Aylak Kitap · 201461 okunma