Ayça Öztorun, Kozan’da doğmuştur. İlkokulu Ankara’da, orta okulu Kozan’da, Lise öğrenimini de İstanbul’da tamamlayan Ayça Öztorun, iki çocuk annesidir. Beşiktaş taraftarıdır.Eski dönem milletvekili Kozanlı İsmail Hakkı Öztorun’un kızıdır. Ayça Öztorun, dönem dönem yerel gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yapmıştır. ‘Aydınlığa Adanmış Bir Yaşam' belgesel niteliğinde yayınladığı ilk kitabıdır. 2. kitabı Gökte Yıldız Yerde Ateş, 3. Çiçek Vadisi ve şuan yeni romanlarına çalışmaktadır. kozandiyari.comsitesinde haftalık yazıları vardır.
Birilerinin çıkarları uğruna barışı, sanatı ve kültürü yok etmeye çalışan emir adamları, cehalet dolu bir toplumda yetişecek olan çocuklarını, emperyalist ülkelerin çıkar savaşlarında kullanacağı tetikçi olarak hazırladıklarının farkında değillerdi.
Her Yanımız Olmuş Mizah “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, bedeninin esaretini feraceyle onaylayanların, bedenini ayıp ve günah sayanların, seçme ve seçilme hakkını bile efendisinin kararına bırakanların, akıl kamili olmamış kız çocuğunu, benim de kaderim böyleydi diye kırantalara sunanların, çıkarı uğruna emek harcamadan dişiliğini ön plana çıkarıp, para babalarının altında oynaşan kokanaların günü değil.
8 Mart Cumartesi analarının, tarlada ırgat, evinde yavrularına hasat, yiğit emekçi kadınların günüdür.
Adım emek diyenlere, zulme karşı direnenlere ve ak sütü kadar temiz, ilerici evlat yetiştiren tüm kadınlara selam olsun, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.”
AYÇA ÖZTORUN
Adana'da ağalık sisteminin, marabayı, ırgatı, mevsimlik işçiyi sömürmesi, kanlarını emmesi, buna karşılık köylülerin direnmesi, mücadelesi, karşı koymaları ve yürekli çabaları üzerine dokunaklı bir kitap.
(6 verecektim ama sonunu beğenmedim. IMDb'ye döndü burası da.:))
Adana Kozan'a doğru yol alırken, geleceğe değil de, geçmişe götüren anıların yansımaları eşliğinde, eski günlere, bereketli topraklara bir yolculuğa çıkarıyor yazar bizi.
Üstümüze yağan yağmurla birlikte, 12 Eylül'ün acı izleri, çocukluk hatıraları, ata ocağına bağlılık, örf ve âdete bağlı sıla özlemi, geriye baktıkça tebessüm ettiren acı tatlı olaylar yağıyor; arabayla yol aldıkça gökkuşağının altından geçip başka bir diyara yolculuk davetiyesi sunuluyor biz okurlara.
Duygu yüklü bir anlatımı var yazarın. Roman ardı sıra anekdot anekdot ilerliyor. Değirmendeki Hala hikayesinden etkilendim. Onu alıntıya yazmadım ama. Merak edin biraz. Kitabı tavsiye ederim. Başarılı.
(...) "Muhbir adamlar dürüst insanların yanında yerleri olmadıklarını bildikleri için, hep makam gölgesine sığınan kimliksiz adamlar olarak yaşıyorlardı. lliklerine kadar çıkarcı ve muhbir olan bu adamlar, kendini hep ezilenlerin yanında lord sanarak egolarını tatmin edecek, ama efendilerine uşaklığı da kendine borç bilecekti. Hainlik çarkını