Ben Aydın Altay, Westan doğumluyum. Sekiz yaşımda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldum. Okul, askerlik ve dört yıla yakın kamu görevinden sonra, iş hayatımı özel sektörde sürdürmeye karar verdim. Tiyatro ve müzikle ilgileniyorum. 1998 yılından 2004’ün sonuna kadar 105nokta3’te yayın yapan Marmara FM’de aralıksız çalıştım. Bir yıl boyunca “Türkülü Yürekler”i, üç ay süresince “Marmara’dan Sabah Gündemi”ni ve dört yıl aralıksız bir biçimde en istikrarlı ve en çok hoşuma giden programım “Yol Yorgunu”nu hazırlayıp sundum. 2005 yılı bana yeni bir ortam sundu, yeni yılla birlikte 101nokta3’te yayın yapan Radyo Onbeş’e geçerek buradaki güzel insanlarla uzun soluklu bir yolculuğa başladım, bu yolculuk herkese hayırlar getirir umarım… Bugüne kadar benim için önemli çalışmalarım oldu, birçok besteye ve söze imzamı attım. Fakat isim hakkı dahil olmak üzere tüm haklarını eserlerimi yorumlayan sanatçıya verdiğim için bunları zikretmeyi uygun bulmuyorum. Onun için Yol Yorgunu Asmina ve albüm benim ilk göz ağrım ve benim için çok önemli. Onun için “Bu eserle doğdum” diyorum…
söyle saklı kalsın bütün zamanlar
gün yüzüne çıkmasın ürkekliğin
ve söylensin cümle cihan aldırma
sen sadece saklı tut inci taneleri
bilmelisin ki sevgili, ömrüm gülüşünde saklı sen gülersen eğer, bütün fermanlar bana yazılır...
Bugün kitabı bitirmemin yanında şairinden imza almam da güzel bir tevafuk oldu... Aydın Altay, kendisini şair olarak görmeyecek kadar tevazu sahibi birisi. Yazdıklarını karalama olarak görse bile, gerek ritmik düzene dikkat etmesi gerekse kelimelerin yerini yurdunu doğru konumda belirlemesi bence çok değerliydi. Şiirlerinde yalınlık var; kabul. Ancak bu yalınlık asla basitliğe kaymıyor, bir mânâ derinliği işçiliği güdülüyor mısralarda. Aydın Altay'ın şiirleri benim nazarımda böyle bir noktada...
Aydın Altay'ın kaleme aldığı bu eser, Yahudilik ve Siyonizm hakkında kapsamlı bilgi veriyor. Yahudiliğin tarihî seyri, dinî görüşleri, irfanî görüşleri tahlil edildikten sonra Yahudiliğin nasıl Siyonizm'e evrildiği ele alınmaktadır. Siyonizm'in de siyasî, ekonomik, eğitim ve askerî yapısı incelenmiştir.
Bu kitabın bir tarihçi süzgecinden geçmesinden ziyade bir gazeteci gözünden yazıldığı göz ardı edilmemesi gerek. Meslekler arası perspektif ve metot farkı olabildiğini hesaba katmak lazım. Bu iki duruma dikkat edilmesiyle kitaba daha sağlıklı yaklaşılabileceğini düşünüyorum.
uzun zaman önce bi şiire denk gelmiştim . şiirde kullanılan kelimeler , o kadar içtenlikliydi ki çok etkilenmiştim . minik bi araştırma sonrası kitabıyla tanışmış olmama rağmen , bi türlü tamamlayamadığım kitaptır kendisi :)
tez vakitte altı çizilerek bitirme sözü ile iyi geceler :)