Aynur İlyasoğlu (1954-2019) İstanbul doğumludur. Sosyal Bilimler alanında lisans ve yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi’nde, doktorasını Marmara Üniversitesi’nde yaptı. 1981 yılında akademik yaşama başladığı MÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Çalışma alanları arasında İslamcı Kadın Hareketi ve Kimlik Oluşumları, Türk Sosyoloji Tarihi, Kadın Araştırmaları, Sosyal Değişim, Kent ve Göç, ve Sözlü Tarih sayılabilir. 1994-1999 yılları arasında Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nda gönüllü yöneticilik yapmıştır. Tarih Vakfı’nda sözlü tarih alanında gönüllü proje danışmanlığı ve yönetim kurulu üyeliğini görevlerini sürdürmüş, Türkiye Bilimler Akademisi Türkiye Kültür Envarteri Projesi kapsamında Sözlü Tarih Belgeleme Projeleri’nin yürütücülüğünü yapmıştır.
"Çünkü nereye ve hangi tarih parçasına giderseniz gidin, erkek egemen ideoloji, cinsiyetçilik ve kadının baskı altında tutulması gibi ortak temalara rastlamak mümkündür."
“Bana lazım olan, sakınımsız konuşmak
Yeri zamanı geldiğinde,kendi sesimle,
Gelmişimiz geçmişimiz bugünümüz yarınımız için
Kendi rengimce yüksek sesle konuşmak.
Bu işte, benim doğum günüm
İçimden yükselen de … kendi sesim.
Yeniden, kendi sesim…”
"bizler, kadınların var olan toplumsal durum ve yapı içerisindeki konumlarından rahatsız olan, bunu ortadan kaldırmak için mücadele eden bir grup müslüman kadınız"
burada atatürk'ün sözünü paylaymış mealen yazıyorum: " kadınlarımız ya aşırı kapalı ya da avrupa balolarında bile giyilmeyecek derecede açık giyiniyorlar her ikisi de dinimize aykırıdır, erdemli sanata ve sosyal faaliyetlere katılan kadınları herkes beğenir ne giyerse giysin."
Bu eserde tartışılan İslamcı kadınların yaşantılarına ve yansıttıkları alana ilişkin bütün boyutlar, İslami inancın doğruları ve kabulleri temelinde anlamlandırılan bir kimliğin, bir kadın kimliğinin oluşumundaki öğeler olarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Biliyoruz ki kadın sorunu sadece Türkiye'de değil tüm Ortadoğu toplumlarında karşılaşılan
Basit ideolojik tezlerin yardımıyla sosyolojik tespitler iddiasında olan bu kitabın öne sürdüğü gerekçeler, yetersiz, eksik yer yer hatalı olmakla beraber siyasi alanda ve planda İslam'ın yaşanması ve temsil edilmesi noktasında 1980 sonrası iç ve dış siyasi, sosyal "İslamcı kadın hareketlerinin" ve gelişmelerinin anlaşılması ve kıyas edilmesi bakımından ve işaret ettiği bazı kaynaklar sebebiyle okunabilir.