Hindistan’daki en büyük Müslüman Türk Devleti olan Gürgâniyye Devletinin kurucusu. Asıl adı Zahireddin Muhammed Babür’dür. Timur Han soyundan gelip, babası, Sultan Ebu Said’in oğlu, Fergana hükümdarı Ömer Şeyh Mirza’dır.
14 Şubat 1483’te Fergana’da doğdu. 1493’te babasının ölümü üzerine, Fergana hükümetine varis oldu. 11 sene Özbek ve Tatar melikleri ile savaş edip, nihayet hakimiyeti sağlayamayacağını anlayarak güneye indi. 1504’te Kabil’i fethedip kendisine başşehir yaptı. Aynı zamanda Gazne’yi aldı ve kısa zamanda Afganistan’ın büyük bir kısmını içine alan bir devlet kurdu. 1511 Ekiminde Semerkant İmparatorluk tahtına oturdu. Bir ay sonra Taşkent’i, Buhara’yı aldı, bütün Maveraünnehir’e hakim oldu. Fakat, bir müddet sonra, Özbekler tarafından ata yurdundan kovuldu.
Babür Şah, 25 Aralık 1530’da Agra’da öldü ve vasiyeti üzerine pek sevdiği Kabil’e götürülüp, orada gömüldü. 1526’da kurduğu devlet 1858 senesinde İngilizlerin işgaline kadar, 332 sene varlığını sürdürmüştür. Kabri üzerine Şah Cihan tarafından 1646’da muhteşem bir türbe yaptırıldı. Babür Şah memleketin imarı için gayret gösterdi. Hindistan ve Afganistan’da birçok yollar, kervansaraylar ve medreseler yaptırıp, fethettiği yerleri mamur hâle getirdi. Âlim, edip bir zat olan Babür Şah, hayatını kendisi yazdı. Tüzük-i Baburî (Babürname) adını verdiği bu kitabı, Ekber Şah zamanında Çağatay dilinden Farsça’ya sonra İngilizce’ye tercüme edilerek neşredildi. Türkçe pek değerli bir Aruz risalesi yazdı ve kendisine doğduğu zaman Zahirüddin Muhammed adını veren zahirî ve batınî ilimlerin hazinesi büyük mutasavvıf Hace Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerinin Farsça Hanefi fıkhı üzerine yazdığı Risale-i Validiyye’yi Türkçe nazma çevirdi. Yine Hanefi mezhebine ait fıkıh bilgilerini içine alan Mübeyyen adlı eseri yazdı. Şiirlerini Divan’da topladı. Orijinal yazı stili, ‘Hatt-ı Baburî’ adıyla meşhur oldu. Babür, Türkçe‘den başka pek mükemmel surette Farsça, Arapça ve Moğolca biliyordu. Ölümünden sonra ‘Hazret-i Firdevs-Mekani’ ve ‘Hazret- i Giti-Sitani’ (Cihan Fatihi) diye anılmıştır.
Babur hâtıratı, Fergana tahtına çıkmış olduğu Ramazan 899'da (Haziran-Temmuz 1494) başlar. Kendisi 5-6 Cümad-el-ülâ 937'de (25-26/12/1530) ölmüştür. Dolayısıyla siyasal hayatı 37 Hicrî yılı 9 ay veya 36 1/2 güneş yılını kaplar.
Her kim vefâ gösterse, vefâ bulacaktır,
Her kim cefâ ederse, cefâ görecektir,
İyi kişi, asla kötülük görmeyecektir.
Her kim kötü olursa, cezâ bulacaktır.
O sırada Ramazan (Haziran 1494) ayında Ömer Şey (Babur'un babası) Ahsi'de kazara ölür. O anda 12 yaşında olan büyük oğlu Babur, Endican'da, ikinci oğlu Cihangir M. (10 yaşında) Ahsi'de ve en küçük oğlu Nasır M. da (8 yaşında) Kâsân'da (her üçü sözde vali gibi) bulunmaktadır.
Babür İmparatorluğu'nun kurucusu Zahirüddin Muhammed Babür tarafından kaleme alınmış Babürname'den seçmeler başlığı altında yayınlanmış bu eser oldukça sade ve güzeldi. Tarihe ya da o döneme ilgi duyanlar için tavsiye edilebilir. Babür'ün hayatına, gördüğü yerlere, Semerkant'ı alışına, buraların özelliklerine ve daha birçok konuya kısa başlıklar altında bir göz atmış olursunuz. Lakin bu dönem ya da Babür hakkında yeterli bilgiye sahip olanlar için doyurucu olmayabilir.
Babür Şah benim Türk kimliğinde ayrı tuttuğum, fikirlerine aşık olduğum bir insan. Hatıratında doğrusuyla yanlışıyla ne yaptıysa yazmış. Gittiği her yerin coğrafi haritasını çıkarmış size. O bölgede yaşayan bitkileri, hayvanları anlatmış. Kendine has oluşturduğu Babür Hattı ile Türkçe konuşup, Türkçe yazmayı yaygınlaştırmak istemiş. Babürname kalınlığına bakılmadan su gibi içilecek bir kitap. Düzenleyen Reşit Rahmeti Arat zaten notlarla, açıklamalarla kitabı rahat okunur hale getirmiş. İlk ciltten sonra bu kitapta Kabil'i ve Hindistan'ı görüyoruz. Bilinen üzere Hindistan Fatihi Babür Şah'tır. Ve İngiliz sömürgecilerinin düzeneği kurulana kadar da Timuriler, yani Babür'ün torunları yönetmiştir. Taç Mahal'i Babür değil, Babür'ün oğlu yaptırmıştır ancak Babür bunların öncüsüdür. Hindistan'ı çiçek haline getirmiş, bahçelerle süslemiş, mimariyi üst düzeye çıkarmıştır. Türkçeciliğin piri olarak Ali Şir Nevai'yi okutmuştur. Kadınlara daha fazla hak vermeye dikkat etmiş, sünni-şii çatışmasından kaçınmıştır. Babür Şah, hak ettiği değeri görmelidir diye düşünüyorum. ^^
Blogumda kitapla alakalı daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. :)
https://atsznizinde.wordp...tihi-babur-sah/ 20 sa