Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Barbara H. Rosenwein

Barbara H. RosenweinDuygular Tarihi Nedir? yazarı
Yazar
7.0/10
2 Kişi
13
Okunma
1
Beğeni
596
Görüntülenme

Hakkında

Chicago Loyola Üniversitesi'nde Tarih Profesörü Emerita olan Amerikalı bir tarihçidir. Rosenwein, üzerine bir dizi etkili eser yazdığı ortaçağ tarihinde uluslararası tanınmış bir uzmandır.
Tam adı:
Barbara Herstein Rosenwein
Unvan:
Tarihçi
Doğum:
Şikago, Illinois, ABD, 1 Mart 1945

Okurlar

1 okur beğendi.
13 okur okudu.
2 okur okuyor.
20 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Duygular, belki diğer tarihsel konulardan daha açık biçimde “palimpsesttirler”. Palimpsest: Tekrar kullanılmak üzere silinip üzerine yeniden yazı yazılmış, ama eski yazıların da tam silinmemiş olduğu materyallerdir. Daha genel bağlamda, kullanılmış ve değiştirilmiş halinde bile eskisinin izini taşıyan şeyleri ifade eder.
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
Şimdiye dek gerek erkek gerek kız olsun, çocuklann toplumsallaşması üstüne çok sayıda tarihsel inceleme mevcut ve bunlardan bazıları duygulara odaklanır. Susan Broomhall ve çalışma arkadaşları eliyle duygular toplumsal cinsiyeti inşa etmekle kalmaz, hegemonik gruplann otorite iddiasında bulunmasının bir yolunu da açar. Örneğin Broomhall'un yazarlarından biri olan Stephanie Tarbin, erken modern İngiltere'de hem kızların hem de oğlanlann ebeveyn ve diğer otorite figürlerinden korkmalarının beklendiğini bulguladı. Ancak korku, "ruhlarını" bastırmasın diye oğlanlar için bir parça hafifletilmişken kızların tümüyle hizaya getirilmesi söz konusuydu. Tarbin kızların oğlanlardan daha sık olarak zoraki evlilik ve cinsel saldırı gibi korku dolu deneyimlere maruz kaldıklanı gösteren mahkeme kayıtlarına ulaştı. Bununla birlikte aynı derlemedeki başka bir yazar olan Annemarieke Willemsen, Hollanda ve komşu bölgelerdeki geç ortaçağ ve erken modern dönem okullanının hem kızlan hem de oğlanlan eğittiğini ortaya koydu. Her iki cinsiyetten çocuklar ilkokula giderken, oğlanlar genelde yükseköğretime devam ediyordu. Farklı sınıflara ayrılmış olmalarına rağmen hem oğlanlar hem de kızlar okulda hemen hemen aynı rutinleri takip etmiş ve yaramazlık yaptıklarında benzer cezalarla karşılaşmışlardı. Kızların müfredatı "olağan konularda oğlanlarınkiyle örtü- şüyordu." Esas farklılık kızların aynı zamanda dikiş ve defter tutmayı öğrenmeleri ve onlara "kadına yaraşır' fazilet ve davranışlar” öğretilmesiydi. Dolayısıyla genelleştirme yapmak mümkün değildir.
Sayfa 118 - PdfKitabı okudu
Özünde "mutluluk" yalnızca bir sözcüktür.
Sayfa 18
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok