Şimdi bir çarpıntın ihtilal
Bir çarpıntın intihar
Aklımda devşirilmiş
Aşk tortusu adın
Mezopotamya kokulu
Ölümsün solumda
Ellerinin sıcaklığına hasretim
Neredesin ?
geceye mülteciyim sessizliğinde
bir yanım sarp uçurum
hasretin ölüm
ah ölüm
korkular içimde bitimsiz sanrı
dilimde pas tutmuş isli bir şarkı
gözlerime tüneyen zehir zemberek gidişler
sesimi göğe bağışladığım bu hengamenin ortasında
kanlı ter
irinli gözyaşlarıyla
ölüp giderdim tılsımlı öpüşlerin olmasa
/.
yalnız bir ağaç gibi içime kök salıp acıları