Baykal Dimli sözleri ve alıntılarını, Baykal Dimli kitap alıntılarını, Baykal Dimli en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yalnızlık çağındayız. Kimsenin yolu kimsenin kalbine çıkmıyor. Plastik bir medeniyetin hayatı ve ölümü, aşkı ve hüznü birbirinden kopya çeken kirli çocukları mıyız yoksa? Kalbimiz aklımıza, manamız söze, düşlerimiz hayata sığmıyor. Ve ben, nefretin hüküm sürdüğü bu çağda, bir boşluğa durmadan kanayarak Tanrı'yı yani bizi karanlığın gazabından koruyacak o mukaddes 'sevgi'yi arıyorum,; evrende kayboluşumuzu neşeli bir yolculuğa çevirecek, o tek ve kalabalık insanı yani seni.
Hiç kimse yenemez kalbi, yenilirse insan sadece kendisine yenilir sadece. Fikrine yenilir insan- umutsuzluğuna. Dahi olmanı engelleyen şey, aptal olduğuna inandırılmandır. Aptal olduğuna inandırılmış olmana yenilirsin sadece. Paraya yenilirsin çünkü onun yeryüzündeki en büyük güç olduğuna inandırılmışsındır. Oysa en büyük güç, sevgisizliğimizle yaralı bir güzellik olan şiirdir. Korkaklığına yenilirsin çünkü insanda umut olmadığına inandırılmışsındır. Oysa umut, babasına kafa tutan yaramaz bir çocuktur. Kalabalığa yenilirsin çünkü yalnızlığın kötü bir şey olduğuna inandırılmışsındır. Oysa yalnızlık, insanın kendisidir. Umutsuzluğa yenildiğinde kafatasın tımarhanen olur çünkü umutsuzluk düşlerini ele geçirmiş, kalbini acımasızca yemektedir. Korkuna yenildiğinde kalbin hapishanen olur çünkü hayatı kendi içinde yaşamaya mahkum etmiştir seni. Yenilirsin çünkü sürüden ayrılanı kurt kapar' diyerek hayatın boyunca korkutmuşlardır seni. Halbuki sürüden ayrılan kurt olur ve insan kalbine teslim olur böylece. Kalbine teslim olan insanı ise hiçbir şey yenemez çünkü her öldüğünde yeniden doğmasını bilendir O. Yenilgilerine yenilmeyenindir dünya. Kendinin esiri değil, güneşin eseridir insan.
Beni ben yapan yenilgilerimi seviyorum Seviyorum kalbimi doğuran acıyı Haksızlığa başkaldıran dudaklarımı Evrende gülüşümü gezdiren kudreti Beni insan yapan yalnızlığımı seviyorum
Ellerimi, tenimi ve gözlerimi
Rüzgarı koşturan hüznümü seviyorum
Beni güle ve isyana hazırlayan öfkemi
Kendime dünyaya duyduğum insanca nefreti
Kenti kent, sigarayı sigara, kainatı kainat yapan Acı çekme yeteneğimi
Seviyorum hayatın anlamsızlığını gideren ölümü Çektiğim acıya anlam veren
Yataktan kalkma sebebimi:
Sokağa çağıran gözlerini
Yaşadıkça değil
Yaşayamadıkça ölür insan Elinden tutmasını bilmezsek Kahkahanın ve kederin
Evet, aşkın
Bu boşluk bizi yutacak Şekil veremezsek ona Ölümün aynasına bakıp Tarayamazsak
Saçlarımızı
Bu hayat bizi öldürecek Sevmeyi öğrenemezsek Çocuklardan
Gözlerinden başladım hayatı sevmeye Gökyüzüne baktım umudu kurtarmak için Ve hüznümü haklı çıkarmak için Tuttum ellerine aşık oldum
Yüzümü yüzünle aştım Çağları ve ölümü ve kendimi
Gülümsemenden başladım sokakları sevmeye Fısıltını aldım çığlık yaptım.
Dudaklarını ve evreni taşımak içindi yüzün Yüzüne baktım kalbimi kurtarmak için Bu şehirden gittiğinde yokluğunla seviştim
Evreni kalbinle silkelemenden başladım Kendimi ve yalnızlığın getirdiği şeyi sevmeye Sıcak bir ekmek gibiydi geceme sokuluşun Kimsesizliğimi dansa kaldırdı kelimelerin Bir rüyayı soyunup başka bir rüyayı giyinmekti dünya Güzelliğin zamandışılığını giyindim bu çağı soyunup An'ı sonsuza seni sevmekle taşıdım.
Aşık olmuyorsan gökyüzüne Ve şiire, şu giden afet-i devrana Çıldırtmıyorsa dünyadaki bu delilik Bu kötülük, bu zulüm
Evreni yutan bir karadelik Gibisin kalbinin yerinde