Sistem adil değil. Senden daha masum biri yok, ama gördüğün şu muameleye bak. Dünyanın her yerinde suçlular var. Diktatörlükle demokrasi arasındaki fark şu: Demokrasilerde suçlular halkın oyuyla seçiliyor."
Her gün sokaklarda patlayan bombalar, bitmek bilmeyen savaşlar, açlık ve dağılıp giden yuvalar... Hiç ayrılmayacağımızı sandığımız evlerimizden, komşularımızdan koparılmayacağımızın bir garantisini bulamıyoruz. Kapitalizm çarkının hızla döndüğü bu dünyada birer kurban olabiliyoruz ve tüm bunları belirleyen de siyasetçilerin dudakları arasında patlayan kelimeler oluveriyor. Sığamıyoruz kendi ülkemize ve sığınmak zorunda bırakılıyoruz dilini bilmediğimiz, kültürüne yabancı olduğumuz topraklara. Bi umut besliyoruz; gittiğimiz yerde insanca yaşamanın umudunu... O topraklar da kabul etmiyor bizi, adımız "mülteci"ye çıkıyor. Halbuki insan kisvesinden başka yükümüz var mı omuzlarımızda?
Bir çığlık yeter mi sesimizi duyurmaya?
Bir çığlık bin çığlık olur da insanca yaşamı sunar mı bizlere?
Korkusuz bir Afrikalı savaşçı, güçlü kudretli zengin bir adam, büyük bir avcı olmanı değil, yanlızca iyi bir insan olmanı istiyoruz. Bunu hiç unutma olur mu?
"Gerçek erkekler ağlarlar, gerçek erkeklerin duyguları vardır. Duygusuz yaşayan bir erkek gerçek bir erkek değildir. Kılları bile kıpırdamadan insanları öldürebilenler korkaklardır. Gerçek erkekler duygulanır, gerçek erkekler ağlar."
Üzücü mülteci hikayesi.Annenizin gözünüzün önünde lime lime doğrandığını bir düşünün.İşte o hüzün ile yaşayan bir çocuğun yaşamını ele alan kitap.
İYİ OKUMALAR...
Sığınmacı ÇocukBenjamin Zephaniah · Kor Kitap Yayınları · 201821 okunma