Bernard Le Bouvier de Fontenelle Sözleri ve Alıntıları
Bernard Le Bouvier de Fontenelle sözleri ve alıntılarını, Bernard Le Bouvier de Fontenelle kitap alıntılarını, Bernard Le Bouvier de Fontenelle en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan her şeye can atmak, ama hiçbir şeyin tadını çıkarmamak; hep yürümek, ama hiçbir yere varmamak için dünyaya gelmiş.
"Söyleyecek çok şey var ama bunları sana söylemenin bir yolu yok."
Her şeyi yapan ve yıkan tutkulardır.
Sayfa 101
İnsanların içine düştükleri büyük tuzak her zaman ‘gelecek’ tir’.
Sayfa 90
Gurur insanların hayatlarıyla alay eder.
Sayfa 100
İnsan her şeye can atmak, ama hiçbir şeyin tadını çıkarmamak; hep yürümek, ama hiçbir yere varamamak için dünyaya gelmiş.
Sayfa 93
İçinde bulunduğu anda mutlu olmayı düşünmez insan; mutlu olmayı gelecekteki bir zamana erteler, sanki gelecek olan bu zamanın daha önce gelmiş zamandan başka türlü olması gerekirmiş gibi.
Sayfa 92
İnsan, olabildiğince ölüme direnmek ister, ölmüş olsa da, kendisini temsil eden bir mermerle, üst üste dikilmiş taşlarla, hatta kendi mezarıyla hala yaşama tutunmaya çalışır. Suda boğulmaktadır, ama yine tüm bunlara sarılır.
Kibarlık tümüyle insanlara yaraşır, yalnızca aklın ve yüreğin iyi niteliklerinden oluşur; insan kibar oluşundan dolayı kendine minnet duyar; kibarlıktan yoksunsa, kibar olmaya çalışır...
Sayfa 23 - Kırmızı
İnsan her şeye can atmak, ama hiçbir şeyin tadını çıkarmamak; hep yürümek, ama hiçbir yere varmamak için dünyaya gelmiş.
Sayfa 93 - Kırmızı
Övgülere boğuluyordunuz. Tüm o övgüler dolayısıyla hiç tedirginlik duyduğunuz olmadı mı? Bunların mevkinize bağlı olduğunu fark ederek bu konuda çok titizlik göstermek gerekiyor muydu? Övgüler hükümdarların niteliklerini belirlemez.
(...)
Gerçek övgüler bize kendilerini sunan övgüler değil, bizim koparıp aldıklarımızdır.
Sayfa 42 - Kırmızı
İnsanlar deneyim kazanıyorlar mı ki? Kendi türlerinden binlerce kuşun daha önce takıldığı hep aynı ağlara takılıp yakalanan kuşlara benzer insanlar. Yaşama yepyeni durumda girmeyen kimse yoktur, babaların budalalıkları da çocukların işine yaramaz.
Gerçek övgüler bize kendilerini sunan övgüler değil, bizim koparıp aldıklarımızdır.
İnsan aklı ve yanlış birbirlerine son derece yakınlık duyarlar. Söyleyeceğiniz bir gerçek varsa onu masallar içine sokmakla çok iyi edersiniz. Bu, gerçeğin daha çok hoşuna gidecektir. Masallar söylemek istiyorsanız, bunlar, hiçbir gerçek içermedikleri halde, bayağı hoşa gidecektir. Nitekim, gerçeğin, insan aklında çok iyi benimsemek için, yanlışın yüzüne bürünmeye gereksinimi vardır; ama yanlış oraya kendi yüzüyle girer, çünkü orası doğduğu ve her zaman oturduğu yerdir; oysa gerçek oraya yabancıdır.
Zevkler derinleşmelerine izin verilecek kadar sağlam değildir, onlara yalnızca hafifçe dokunmak gerekir; üzerlerinde durmadan hafifçe koşmak zorunda olduğunuz bataklık topraklara benzerler.