Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Boris Suçkov

Boris SuçkovGerçekçiliğin Tarihi yazarı
Yazar
9.0/10
1 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
648
Görüntülenme

Hakkında

SSCB'li Yazar. Edebiyat üzerine yaptığı kuramsal çalışmalarla tanınmıştır. 1938 de Moskova'daki V.I. Lenin Pedagoji Enstitüsü'nü bitirdi. 1940 da yazıları yayımlanmaya başladı. 1941 de Sovyetler Birliği Komünist partisine üye oldu. II. Dünya savaşına katıldı. 1967-1974 arasında Gorki Dünya Edebiyatı Enstitüsü'nü yönetti. 1968 De Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi'ne üye seçildi. Sovyetler Birliği Devlet ödülünü kazandı.
Unvan:
Rus Yazar
Doğum:
Saratov, Rusya, 5 Ağustos 1917
Ölüm:
Budapeşte, Macaristan, 2 Aralık 1974

Okurlar

6 okur okudu.
1 okur okuyor.
12 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Herhangi bir imgenin temeli gerçekliktir. Doğaldır bu, çünkü sanat en eski çağlardan bu yana insanlığın konuşmakta olduğu bir çeşit özel dildir; nasıl kendi karşılığı bir kavram olmadıkça bir kelime var olmazsa, gerçek sanat da bir imgeyi kendi içeriğinden, yani, ister doğa alanında, ister insan düşüncesi ve duyguları alanında olsun, ki bu da maddi dünyanın kendisi kadar gerçekliğin bir parçasıdır, bir imgeyi nesnel olarak varolan belli bir şeyle ilintisinden soyamaz. Sanat, insan zihninin gelişmesi, ilerlemesi doğrultusunda gelişerek, ilerleyerek insana tarih boyunca yoldaşlık etmiştir. Bunun için sanat boş zamanları dolduracak bir oyalanma, başıboş bir haz kaynağı, ya da sırf estetik açlığın doyurulması aracı olamaz hiçbir zaman. Sanatın ikili işlevi, yani birbirine kenetlenmiş bir biçimde, sanatın bilme ve estetiksel işlevi, ta başından, sanatın doğduğu andan bu yana var olmuştur.
Sanat ve edebiyat yapıtlarının çizdiği dünya, gerçekliğin körü körüne bir kopyası değildir, ama, dünyanın rengini ve kokusunu kendin de korur; şu basit nedenle ki, sanat her zaman için doğanın ve insan yaşamın en özlü yanlarını ele almıştır. Her gerçek sanat yapıtının bir bildirisi olması gerekir; bu bir sanat yapıtının varolabilmesinin temel koşulu ve yaşamsal öğesidir. Sanat, gerçekliğin büyük disiplinine ancak boyun eğebilir, ona yardım edemez, ama bu demek değildir ki sanat hep gerçekçi olmuştur.
Reklam
Sanat sırf görünürdeki gerçekliği temsil etmekle kalmaz. Bir sanat yapıtı gerçekliğin bir benzerliği olsun diye düşünülmemiştir. Sanatta yaratış, dış dünyanın nesnelerinden bir hayli farklılık taşıdığı gibi, gerçeklikten çıkarsanan izlenimlerin ve kavramların özümlenişinden de bir farklılık taşır; insanı iç dünyasını, yaşantısını, kişiliğini, çevresindeki dünyaya olan tavrını yansıtır. Zihinsel ve düşünsel özel bir biçimi, insanın yaratıcı güçlerinin etkin bir anlatımı olarak sanat, önünde sonunda gerçeklikten çıkarsanır, ama, belli bir ölçüde de gerçeklikten bağımsızdır, Goethe, gerçeklik ile sanat arasındaki bu zengin, karmaşık diyalektik ilişkiyi gösterecek incelikte zekâya sahip biriydi. Sanatın amacını doğrudan doğruya doğal olayların temsil edilmesine indirgeyen Diderot'yla tartışmaya girdiğinde şöyle yazıyordu Goethe: Sanat doğayla enine boyuna yarışa girişmez, doğal olayların yüzeyinde yol alır. Ama sanatın kendi derinliği, kendi gücü vardır. Bu yüzeyde olayların en seçkin yanlarını yakalar; orantıların akla uygun yetkinliği, güzelliğin dorukları; anlamlılığın soylu tutkuların erdemliliği gibi bu olaylarda düzenli olarak varolan şeyleri açığa kavuşturur.
İnsanın düşünsel etkinliklerinden en önemlisi olan sanatta yaratıcı süreç imgeler halinde düşünmeyi içine alır. İnsan algılarının doğal gerçeği olarak bu imgeler sanatçının zihninde dış dünya yoluyla oluşur. Sanatçı, yarı gerçek gibi görünen bir şeyi kafasında kurduğu zaman bile aslında gerçeklik dediğimiz bütünün bileşik parçalarını yeni bir biçimde düzenlemekten, yeniden ortaya koymaktan başka bir şey yapmıyordur.
Callot'un fantastik resimleri ya da Goya'nın Capricho'ları gibi, sanatçının gerçeklikle yüzeyde bir benzerlik kurmaktan kendisini bilinçli bir biçimde alıkoyduğu yapıtlar bile en azından gerçeklikten nesnel olarak edinilmiş zihinsel, coşkusal ve görsel izlenim öğelerine dayanır.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
294 syf.
·
Puan vermedi
Gerçekliğin Tarihine Bakış
Dünya edebiyatında ve kültürel/sanatsal tüketimlerde gerçekliğin konumu, durumu ve etkisinin ele alındığı bir kitap. Toplumsal edebiyatın felsefi ve estetik düşüncelerle ilişkisel durumunu anlatan bir baş yapıttır.
Gerçekçiliğin Tarihi
Gerçekçiliğin TarihiBoris Suçkov · Adam Yayınları · 19826 okunma