1974 yılında Almanya’nın Bruchsal kentinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okudu. 2009 yılında yerleştiği Paris’te şan eğitimi aldıktan sonra 2013 yılında Snakeroot grubu ile “Downtown To Ghetto” albümünü çıkarttı. Çallı, yazmaya ve çalıp söylemeye devam ediyor.
Kitabı okumaya ilk başladığım birkaç gün sıkıcı gelmeye başlamıştı ama ortalara geldikçe kitap açılmaya kendimi karakterlerin yanındaymış gibi hissetmeye başladım. Sürükleyici bir dizi izler gibi zamanın nasıl akıp gittiğini bile anlayamadan kitabın son sayfalarına ulaştım ve söylemeliyim ki Sayın Bülent Çallı çok iyi bir iş çıkarmış kitabı yazarken teşekkürler kendisine
Öncelikle yazarı ilk bu kitapla tanıdım. Yazarın kendine has kurgu uslubü çok beğendim. Akan giden bir kurgu beya olay içinde nerden geldiği belli olmayan karakteler olay örüntüsü içine sizi rahatsız etmeden gelip giriyor.
Omuduğum bu kitapla yazarın diğer kitaplarına da göz atma isteği oldu.
Antikacılık ve polisiye gizemi ile harika bir roman.
Tavsiyemdir.
En uzun gece gibi simsiyah ve en uzun gece gibi bitmek bilmeyen bir kitaptı.
Kitabı tavsiye eden arkadaş, üslubunun Ihsan Oktay Anar'a benzediğini söylemişti ki bu da bende beklentiyi yükseltmiş olmalı. Beklentinizin yükseldiği yerden çakılması zor oluyor, tavsiye etmem..
Kitap boyunca Siyah Pelerinli Adamın davranışlarına bi anlam arıyorsunuz ve son beş sayfada aradığınız anlamı hiç aramamanızın daha mantıklı olacağı farkedip ancak bu kadar saçma bir nedene bağlanırdı diyorsunuz.
Kitabın silik ama gönlümün en belirgin kahramanı Fikret de olmasa neden okudum derdim.
Dil yönünden kesinlikle çok iyi ama üslup olarak bana hitap etmedi, konuyu da bağladığı sebep bana mantık çerçevesinde gelmedi.
Yazarın kalemine, emegine sağlık, teşekkürler..