"Yokluğunda Gökyüzü" adlı eser, içerdiği sıcak hikaye ile dikkat çekiyor. Ancak, hikayenin anlatımındaki çocuksu ve basit dil, okuyucular arasında derinlik arayışında olanları biraz tatminsiz bırakabilir. Yazarın tercih ettiği dil, hikayenin potansiyelini tam olarak yansıtamamış gibi hissettiriyor.
Kitap içerisindeki güzel alıntılar, düşündürücü ve etkileyici. Bu alıntılar, okuyucuya kitabın ötesinde düşünme fırsatı sunuyor. Ancak, bu derin düşünceler, hikayenin genel basitliği içinde biraz kaybolmuş gibi duruyor.
Genel olarak, "Yokluğunda Gökyüzü" sıcak bir hikaye sunsa da, dilin basitliği ve çocuksu tonuyla, daha yoğun bir deneyim arayan okuyuculara hitap etmekte zorlanabilir. Kitap, içinde barındırdığı güzel düşünceler ve alıntılarla birlikte değerlendirildiğinde, belirli bir değeri olduğunu gösteriyor.
“Hepimizin iyi kötü bir kaderi vardır. Bir şansı.. lakin ikinci bir şansın olmadığı bir kader düşün daima!
Çünkü, kader hiç ummadık bir anda, bütün şansları elinden alabiliyor.”
“Ve bu kitabı okumayı bitirdiğin gün, yarınlar yokmuş gibi yaşa!
Çünkü hayatı, yarınlar yokmuş gibi yaşayabilmek, bugünümüze sahip çıkmaktan geçiyor. Bugünümüze sahip çıktığımız her gün ise temiz yarınların habercisi olacaktır..”
“İnsanlar demişken.. sahi, biz ne ara bu kadar güvensiz olduk? Ne ara kötülük böylesine nam saldı? Oysa bizler; millet olarak, karakter olarak, iyiliğin ve sadakatin en üst mertebesinde değil miydik?”