“Hepimiz suyun altındayız. âşık olduğumuz anlarda, güldüğümüz ya da bir sanat eserine baktığımız anlarda suyun üstüne çıkıp ciğerlerimizi hava ile dolduruyoruz. sonra tekrar suyun altına giriyoruz. her an boğuluyoruz ama ölmüyoruz...”
Hepimiz suyun altındayız. Aşık olduğumuz anlarda, güldüğümüz ya da bir sanat eserine baktığımız anlarda suyun üstüne çıkıp ciğerlerimizi hava ile dolduruyoruz. Sonra tekrar suyun altına giriyoruz. her an boğuluyoruz ama ölmüyoruz...
Hepimiz suyun altındayız.
Aşık olduğumuz anlarda, güldüğümüz ya da bir sanat eserine baktığımız anlarda suyun üstüne çıkıp ciğerlerimizi hava ile dolduruyoruz. Sonra tekrar suyun altına giriyoruz.Her an boğuluyoruz ama ölmüyoruz
“Aşk, hayatın amacı gibi sunuldu bize. Filmlerde, şarkılarda, kitaplarda hep aşk vardı. En sert gerilim filmlerinde dahi bir yere aşk sıkıştırılmazsa olmazdı.”
“Aşkın bize bu kadar fazla sunulması onu hayatımızın olmazsa olmazı yapar. Eğer aşık değilsek sanki eksik bir şey vardır yaşamımızda. Bu nedenle deli gibi aşkı ararız. Ruh ikizimiz, ten uyumlumuz, seks partnerimiz, kalbimizin diğer yarısı, ying isek yangımız, yaşam sebebimiz, oksijenimiz, azotumuz, boku boncuklu, teri yifsen loren dö la parfümlümüz.”
“Hepimiz suyun altındayız. Aşık olduğumuz anlarda, güldüğümüz ya da bir sanat eserine baktığımız anlarda suyun üstüne çıkıp ciğerlerimizi hava ile dolduruyoruz. Sonra tekrar suyun altına giriyoruz. Her an boğuluyoruz ama ölmüyoruz.”
"Hepimiz suyun altındayız. Aşık olduğumuz anlarda, güldüğümüz ya da bir sanat eserine baktığımız anlarda suyun üstüne çıkıp ciğerlerimizi hava ile dolduruyoruz. Sonra tekrar suyun altına giriyoruz. Her an boğuluyoruz ama ölmüyoruz."
hepimiz suyun altındayız. âşık olduğumuz anlarda, güldüğümüz ya da bir sanat eserine baktığımız anlarda suyun üstüne çıkıp ciğerlerimizi hava ile dolduruyoruz. sonra tekrar suyun altına giriyoruz. her an boğuluyoruz ama ölmüyoruz...
Dikkat spoiler içerir.
Son zamanlarda okuduğum en güzel polisiye romanlardan biri. Pırlanta adında bir mafya babası ve Gaddar Cabbar adında bir yardımcısı vardır. Bay Bahattin'e Sunyata adında bir kurum gelir ve Pırlanta'yı ekarte edeceğini söyler. Sunya, çeşitli hackerlar ve eski adı İbrahim Gümüşçü olan bir CIA ajanı tanıdığı olan biridir ve gizlenmesini çok iyi bilmektedir. Pırlanta'nın da Kahraman Ölmez asında bir tetikçisi vardır. Bu kişiler arasında büyük bir çatışma başlar. Bu arada da Asil Haşmetli adında biri, Sunya'nın peşindedir. Ama acaba başarılı olabilecekler midir? Pırlanta devrilecek midir? Cabbar sevgilisi Kayra'nın yanına dönebilecek midir? Seçil bu işlerin neresindedir? Murat Menteş'e benzer tarzıyla mutlaka okunması gereken kitaplardan biri.
Murat Menteş in “Dublörün Dilemması” tarzında yazılmış bir kitap. Aynı zamanda “Vantage Point” filmini izlediyseniz eğer, bir olayı farklı karakterlerin gözünden işleyerek yazılmış olduğunu farkedeceksiniz. Ağır kitaplar okunduktan sonra okunması keyif verecek bir kitap...