"Kırılmış, cansız bedenini iki saat sonra toplayıp götürdüler. Koydukları morgda bir hafta beklettiler. Sahibi çıkmayınca da götürüp adı sanı olmayan bir başkasının yanına gömdüler."
(...)Okuldaki üç bahçenin en büyüğü olan bu mekân, ortaokul ve hazırlık sınıflarının oyun alanı olan “Petit Quartier”* idi.(...)
( Tünel )
* Küçük Avlu
Hiç ders işlendiği sırada bir okulun koridorlarında yürüdünüz mü? Bir rüyada gezinmeye benzer bu; sınıflardan hocaların sesleri gelir yıllarca uzaktan, adımlarınızın sesi boşlukta yankılanır ama bilirsiniz ki canlıdır içinde bulunduğunuz yer. Çünkü her an zilin, ya da bizdeki usulüyle çanın sesi duyulabilir ve işte o an öğrenciler fırlar dışarı, koskoca bir demeti bir arada tutan ipin kopmasıyla dağılan capcanlı çiçeklere benzerler. Tatlıdır koridorun sessizliği, “sakin ol, hepsi bitecek” der gibi bir hali vardır ve ders süresi değildir kastettiği, başka bir şeydir.
( Tünel )
(...)Suretinin devinimlerini izlemek hoşuna gidiyordu; camdan yansıyan herkes ve her şey matlaşıyor, o da bu ton ahenginin içinde yerini buluyor gibiydi.(...)
(Şeffaf)
(...)Suretinin devinimlerini izlemek hoşuna gidiyordu; camdan yansıyan herkes ve her şey matlaşıyor, o da bu ton ahenginin içinde yerini buluyor gibiydi.(...)
(Şeffaf)