Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Büşra Gedik Kıloğlu

Büşra Gedik KıloğluBir Genç Kız Melankolisi yazarı
Yazar
7.0/10
5 Kişi
10
Okunma
2
Beğeni
743
Görüntülenme

En Eski Büşra Gedik Kıloğlu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Büşra Gedik Kıloğlu sözleri ve alıntılarını, en eski Büşra Gedik Kıloğlu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir insan nasıl sevilir hatırlamıyorum. Öğret bana. Tut elimden, gözlerimin içine bak. Okula başlamış çocuğa alfabeyi öğretir gibi, kırk yıllık budiste namaz kılmayı öğretir gibi, sabırla öğret bana seni sevmeyi. Merhameti ve şefkati elden bırakma. Öyle bir bak ki bana, hırçınlığım gözlerinin buğusundan utanıp kendi kendini yok etsin.
Aslında "beni senin yanında dövsün istemiyorum, sen üzül istemiyorum, seni de döver diye korkuyorum" demek isterdi.
Reklam
Şimdi düşünüyorum da insana yaşadıkları mı yazdırıyor yoksa yaşayamayıp içinde kalanlar mı orası muamma.
Bazen bana saygı duyar çoğu zaman da saçma bulurdu yazdıklarımı. Neye yarardı ki yazdıklarım? Haksız da sayılmazdı. Ama ne yapayım beni hayata bağlayan tek şeydi yazmak.
İlk yazılılar başlamıştı bile. Hiç çalışmak gelmiyordu içimden. Ben galiba okulu bırakmayı iyice koymuştum kafaya. Ama annemi nasıl ikna edecektim? ... Zaman geçiyor ilk sınavlar yavaş yavaş bitiyordu. Durumumun çok da parlak olduğu söylenemezdi. Galiba sınıfta kalacaktım. Belki annem böylelikle benimle mücadele etmeyi bırakır çalışıp para kazanmama izin verirdi.
Sayfa 26 - sayfa: 26 - 27Kitabı okudu
Zaten hiç zamanında gidememiştim ki okula. Öğretmenler ne kadar kızsa da, bir daha zamanında gel deseler de, sınıfa son girmek ve ilk girişte onun gözlerine bakmak benim için her şeye değerdi.
Reklam
Aklıma kötü şeyler getirmek mantıksız, hem de zavallıların işiydi. Neden olumsuz düşünceler ve eğilimlerimizle yüzleşmek suretiyle mücadele etmek zorundaydık, anlam veremiyordum. Ancak zamanla olumlu eğilimlerimizi fiiliyata dökmek için aklımızı ve irade gücümüzü geliştirmenin gerekliliğini anladım.
O gün ilk defa bana hitap ederek konuşmuştu. Düşünebiliyor musunuz, cümlelerini benim için kurmuştu. Çok şaşkındım çok da mutlu. Cennette gibiydim.
Çünkü artık yazılılarda yardımlaşmaya başlamıştık. Bu duruma kopya diyenler halt etmiş. Yardımlaşmadan başka ne olabilirdi ki?
İnsanlar küçücük şeyler için bu kadar telaş yaparken, onun yaptığı ve taşıdığı bu kadar sorumluluk, onu isyana sürüklemek yerine ne kadar da olgunlaştırmıştı.
Reklam
Lise biter bitmez benim "gör öcü" dediğim görücüler gelmeye başladı. Benim için tamamen zaman kaybı.
Her şeye rağmen içindeki umudu, sevinci yaşat, onu sev yüreğim, kendini öksüz bırakma. ... Meğerse insan sevince neler neler öğreniyormuş.
Şimdiden anı oluverdin hayatımda Hüzünlü çığlıklar savurdum dönesin diye Korkarım ne bir hatırayım senin dilinde Ne de bir name... Gitme demeni beklerken Uçurumlar girdi aramıza İçim senle doluyken Bomboş kalıverdi âdeta Sesimi kilitliyorum, sözümü atıp Bedenimi gömüyorum toprağa Anladın mı sevgili Artık, artık sensiz bakıyorum hayata Sesim, sözüm, bedenim, ruhumdun Şimdi ise ne mi oldun? Söylersem bitecek olan aşkım oldun Bu serzeniş varlığını hissetmekten olsa gerek Haykırmak istediğim senken itiraf etmekten çekinmek...
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.