''Siyasetçilerin cinsiyet eşitliğine adanmışlıkları genelde göstermeliktir. Pek çoğu bu adanmışlıkları ile kamuoyu önünde sınanmadan paçayı sıyırırlar.''
Meslektaş Catherine Mayer'ın kaleminden çıkmış güzel bir mücadele kitabı.
Kadınların Eşitliği Partisi'nin manifestosu niteliği taşıyor. gelişmiş ya da gelişmekte olan hangi devlet olursa olsun kadın hakları ''medeniyet'' dinlemeksizin sömürülüyor. Özellikle kadın - erkek acımadan ezen kapitalist sistemin yarattığı yaşam biçimi ve esnekleştirilmiş dayatmalar (seçme hakkında özgürsün ama tek seçeneğin bu mantığı) İngiltere'de Londra merkezli, kuruluşu planlanan Kadınların Eşitliği Partisi'nin kadın haklarının çiğnenmesine karşı geliştirdiği bir refleks oluşturması da içinde bulunduğumuz büyük bir yanılsamanın sınırlarını önümüze koyuyor. Kadınların siyasallaşması süreci ve bireysel hayat ve ekonomik hayatta yer almalarının mücadelesi şeklinde iki kolda yürümektedir.
2015'ten sonra avrupa genelinde dipten gelen bir dalga var kadın hakları mücadelesi üzerine. konunun bizi bağlayan kısmı ise ''cinsiyet eşitliğini'' savunmak gibi oldukça insani bir duruşa sahip olması.
Dediğim gibi bir mücadele kitabı bu. Var olanın ağırlığı altında yılmak yerine olması gereken üzerine düşünce ve direnç sağlıyor. resmen bir direnç çiçeği sevgili Mayer.
Kadın hakları ve feminizm üzerine oldukça fazla çalışma okudum; bu kitap da onlardan birisi. Ne var ki, bu alanda okuduklarım arasında en az favorilerimden birisi. Hem içerik hem de anlatım tarzı daha iyi olabilirdi. Kitabı bitirmeme rağmen, okurken biraz sıkıldığını itiraf etmeliyim.
Öncelikle kitabın dili sade ve akıcı, ortalama bir okuyucuyu yoracağını sanmıyorum. Kitapta Freud'un sahte bilim yaptığı ve bizzat kendi yaşadığı travmalardan yola çıkarak belli başlı kuramları şekillendirmeye çalıştığı iğneleyici bir şekilde anlatılıyor. Bilinenin aksine bu sefer Freud bize değil, bu kitap bize Freud'un karanlık ve esinti yönlerini anlatıyor. Psikianalize vb merakı olanların mutlaka ama mutlaka okuması gereken bir kitap. İçindekiler sizi çok şaşırtacak. Bunun peşine Jung'un Anıları da okunursa faydalı olur, Jung da kendi anılarında Freud'un hatalarını değerlendirip tahlilini gaayet güzel yapıyor. İkisi de fazlasıyla faydalı eserlerdir.