En Eski Celal Esat Arseven Sözleri ve Alıntıları
En Eski Celal Esat Arseven sözleri ve alıntılarını, en eski Celal Esat Arseven kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Orkestramız Finlandiya marşı'nı çalarken bu halk büsbütün coştu. "Hurra" sadâları yıkılan bir dağ gürültüsünü andırıyor. İçlerinde ağlayanlar da var; fakat bu ağlayanlar Kazan'dan Finlandiya'ya gelip burada yerleşen Türklerdi. Onların kızarmış gözleri, hep beyaz vapurumuzun kırmızı bayrağına bakıyordu.
Sayfa 58Kitabı okudu
Değişmeyen Kaide
"Şark İmparatorluğu Roma'dan ayrıldığı zamanlarda bile İtalyanların İstanbul'da mühim bir mevki-i ticâretleri vardı. O vakitden beri bunlar dâimâ İstanbul'da bir misâfirden ziyâde mal sâhibi gibi yerleşmeye göz dikdiklerinden kesb-i istiklâl emelleri arkasında çalışıyorlardı. Fakat Bizans İmparatorluğu'nun kuvvetli zamânlarında bu arzûlarını meydâna getiremediler. Maamâfih bu niyetle çalışmakdan da hiç bir zamân geri durmadılar ve Bizans İmparatorluğu'nun her za'fında bir adım daha atarak bir takım muâhedât ve imtiyâzât ile kendilerine birer mevki-i ticârî teminine muvaffak oldular. Amalfililer, Lombardiyalılar, Musevîler, Venedikliler, Cenevizler İstanbul tarafında birer mahalle ve ticâretgâh sahibi idiler."
Sayfa 30
Biz Türklerin daima oturduğumuz bir köşemiz vardı. Ecnebiler arasına pek karışmazdık. Bize öyle gelirdi ki onların bize bakışlarında geriliğimizi yüzümüze çarpan bir istihfaf, sözlerinde bu istihfafı örtmek isteyen fazla bir nezaket vardı. Sıkılırdık. Tanıştığımız bazı ecnebilerin suallerine ne cevap vereceğimizi bilemezdik. Bazan: ‘Yazık değil mi?’ derlerdi, ‘Hanımlarınız böyle bir musikiyi dinlemekten mahrum.’
Biz ise bin dereden su getirir ve bu konuşmalardan kaçardık. Bazan iki üç arkadaş bir köşeye çekilir, ‘Ne zaman biz de şu medenî hayata gireceğiz, ne zaman sahnede şu sanatkârları, salondaki şu halkı Türk olarak göreceğiz?’ derdik.
