"İnsanlar öyle uzun süre itaat ettiklerinde, kendilerini de baskı altına alıyorlar. Özsaygıları zedeleniyor. Çıkarları uğruna yalanlarla yaşayıp, kendilerini aldatıyorlar. Yoksa, kendini aldatmayanı hiç kimse kandıramaz."
Acemi Cadı ve Tatlı Hayat gibi dizlerden tanıdığımız deneyimli tiyatro oyuncusunun kaleme aldığı muazzam bir kitap. Son zamanlarda otantik içeriklerin mekanı olan severek izlediğim Flu TV röportajları esnasında yahu bu adamı nasıl gözden kaçırmışım dediğim derya deniz birisi Celal Kadri Kınoğlu. Onu dinlerken yaşadığı heyecan hayat doluluğu gözlerindeki heyecandan etkilenmemek insanın elinde değil. Tüm kitabı resmen kendi sesinden okudum. Celal Kadri'nin Tiyatro oyuncusu olmadığı mühendis olduğu hayat nasıl olurdu sorusunun okuyucu karşısında hayat bulduğu hayatının büyük bir kısmını okumayla geçirmiş bu adamın iz bırakmak için bir roman yazmak ister ve serüven başlar . İçi dolu dolu olan bitirince yüzümde tatlı bir tebessüm bırakan bir kitap oldu. Her kitap severe naçizane tavsiyemdir. Lütfen şans verin
Sevgilerimle...
Kitap asla sıkılmayacağınız bir yazı stili ile yazılmış ve tabi daha önce üzerinde düşünme firsatı bulmadığımız derin konuları değerlendirme imkanı sunuyor.
O kadar etkilendim ki, Fransızca ödevimde kullandım :)
Sonu çok tatlı bitiyor bu arada.
Gerçekten de bir armağan bırakmış Sayın Kınoğlu onu tanımak isteyenlere. Edebiyat, caz, felsefe hakkında ufacık (aspirin niyetine) ama işe yarar, derli toplu güzellikler akıcı bir kurguya yedirilmiş. Ben çok keyifle, not alarak okudum. Siz de okuyunuz.