Herkes böyle kara kara düşünürken uzaktan ışık yüzlü, aksakallı ihtiyar bir derviş görülmüş. Düldülü ile dıgıdık dıgıdık kendilerine doğru geliyormuş. Dervişin elinde bir ney varmış, yanık yanık üflüyormuş düldülünün üzerinde. Yaklaşınca, dervişi davet etmişler gül bahçelerine