Gerçekten de tutku, ruhu bütünüyle işgal eden ve istese de istemese de, saplantı haline getirdiği tek bir amacı gerçekleştirmeye yönelten, kendine münhasır abartılı bir duygudur.
Bundan dolayı arzu deneyimi, özgürlük ve kendine hâkim olma duygusunu sarstığı ölçüde daima bir kaygı kaynağıdır. Arzunun bizi alıp götürdüğünü, içine çektiğini söylemez miyiz hep?