Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Chen Yu

Chen YuDunhuang Efsaneleri yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
4
Okunma
0
Beğeni
473
Görüntülenme

Chen Yu Gönderileri

Chen Yu kitaplarını, Chen Yu sözleri ve alıntılarını, Chen Yu yazarlarını, Chen Yu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ayın Ödünç Alınması 4
Tapınağına vardığı zaman ayı tapınağının önüne serdi. Göz açıp kapayıncaya kadar, ufak yeşil dalgaları ve kristal gibi berrak bir suyu olan bir pınara dönüştü bu. Şekli hilal biçi mindeydi bu yüzden adı "Hilal Pınarı" oldu. Kum Tanrısı bunu öğrendiği zaman, Hilal Pinarını kumlarla doldurmak için bir kez daha gücünü kullandı. Tanrının inatçılığını gören Ay Tanrıçası usulca elbisesinin kolunu salladı ve yığılan kumları dağın tepesine üfüren hafif bir esinti başladı. İntikamının engellendiğini gören Kum Tanrısı öfkeden küplere binerek gökgürültüsü gibi kükredi. Fakat güçsüzdü. Geriye dağ kaldı, şimdi buna "Sesli Kum Dağı" deniliyor. Bir kaç bin yıl geçti. Hilal Pınarı baki kaldı hiçbir zaman kumla dolmadı. Şimdi bile Dunhuang'ı ziyaret edenler aşağıda toplanan kumların dağın tepesine üfürülmesine, bu büyüleyici olaya tanık olabiliyorlar.
Sayfa 88 - Okyanus yayıncılıkKitabı okudu
Ayın Ödünç Alınması 3
O kum dağının kendisini kıskanan Kum Tanrısının işi olduğunu anladı. Buna karşılık olarak kendi sihirli güçlerini kullanmak istedi, fakat onun bölgesinde bunu yapacak kadar gücü yoktu. Bir an düşünce içinde başını eğdi ve sonra Tanrıçayı görmek için Dokuzuncu Gökkatı'na uçtu. Kendisini Guanghan Sarayına yönelten Tanrıça ona şöyle dedi: "Eğer önemli bir nedenin olmasaydı bugün Dokuzuncu Gökkatı'na gelmezdin." Beyaz Bulut Perisi şöyle yanıtladı: "Sizden birşey ödünç almak istiyorum." "İstediğin nedir, söyle bana." "Ayı ödünç almak istiyorum." "Onunla ne yapmak istiyorsun?" "Kum Tanrısı bana zorbalık yaptı. Kumlarını yığarak pınarımı doldurdu ve insanlara acı çektirerek onları kötü bir hayata itti. Kardeşim, senden Kum Tanrısıyla savaşmak için ayı ödünç almak istiyorum." Ay Tanrıçası şöyle cevap verdi: "İnsanlara iyilik yaptığın için sana yardım edeceğim; sorun şu ki bugün ayın ancak beşinci günü. Daha yuvarlaklaşmadı." "Bu sorun değil. Ayın beşincisi de işe yarar." O zaman Tanrıça ona hilali bağışladı. Beyaz Bulut Perisi her iki eliyle ayı sevinçle taşıyarak uzaklaştı.
Sayfa 87 - Okyanus yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Ayın Ödünç Alınması 2
Bu nezaketinden dolayı ona teşekkür etmek için insanlar peri kızına Beyaz Bulut Buda'sı ismini vererek onu onurlandırdılar. Pınarın kıyısında muhteşem bir tapınak ve pırıl pırıl altınlarla parlayan bir heykel yaptılar. Tapınak tamamlandığı zaman insanlar ibadet etmek için tütsüler yakarak burada toplandılar; tapınağın avlusu bir pazar yeri kadar kalabalıktı. Fakat insanlar yolun hemen karşısındaki Kum Tanrısı Tapınağında ibadet etmeyi ihmal etmişlerdi. Tam o gün Tanrı batıya yaptığı bir yolculuktan geri döndü ve tapınağının avlusunun bomboş olduğunu görünce ayağını öfkeyle yere vurup şöyle bağırdı: "Beyaz Bulut Perisi, Kum Denizi'nde, benim bölgemde bir yetenek gösterisi yapmaya nasıl cüret edersin! Kimin daha güçlü olduğunu görmek için bir yarışma yapacağız." Kum Tanrısı konuşurken bir avuç kum alıp pınarın kıyısına serperek şöyle buyurdu: "Yüksel!" Hemen o anda, pınarın suyunu engelleyerek Gobi Çölü'ndeki düzlükte bir kum dağı yükseldi. Damla damla gelen su gittikçe azaldı. İnsanlar yine harap oldular ve içlerini çekerek şöyle dediler. "Kuraklık canavarı geri döndü ve acımız yeniden başladı." Beyaz Bulut Perisi onların bu yakınmasını duyunca hemen oraya uçtu.
Sayfa 86 - Okyanus yayıncılıkKitabı okudu
Ayın Ödünç Alınması 1
Çok uzun bir zaman önce Dunhuang bölgesinin engin ve sınırsız Gobi Çölü'nün bir parçası olduğu söylenir. O zamanlarda ne Sesli Kum Dağı ne de Hilal Pınarı mevcut değildi. Yerleşilen tek yer San Wei Dağı'nın eteğindeki küçük bir vahaydı. Gel zaman git zaman bölgede kuraklık oldu, kuyular kurudu, ağaçlar sararıp soldu, ürünler mahvoldu; insanlar acı içinde ağladılar. Fakat bir gün gökyüzünden süzülerek güzel ve merhametli Beyaz Bulut Perisi geldi. Çıplak ve ıssız tarlaları görüp insanların kederli ağlayışlarını duyunca sanki kalbine bir bıçak saplanmış gibi hissetti. Fakat Ejderha Kral'ından bir emir gelmeden ya da Gökgürültüsü Tanrısı'ndan bir yardım gelmeden bu insanlara yardım etmek için yağmur oluşturmasının hiç bir yolu yoktu. Kendisi üzüntüden ağlamaktan başka birşey yapamıyordu. Tuhaf bir şekilde, parlak, gümüşi gözyaşları yere döküldüğü zaman, bir su birikintisi haline gelip toprakta berrak bir pınar halinde akmaya başladı. Çağlayan su tarlaları nemlendirdi, ağaçları yeşertti ve tohumları filizlendirdi. İnsanlar sevinç içindeydi.
Sayfa 85 - Okyanus yayıncılıkKitabı okudu