Chris Brazier

Chris BrazierDünya Tarihi author
Author
7.3/10
28 People
64
Reads
3
Likes
963
Views

Chris Brazier Posts

You can find Chris Brazier books, Chris Brazier quotes and quotes, Chris Brazier authors, Chris Brazier reviews and reviews on 1000Kitap.
mö 2000: din ve yazı
çiftçiler ihtiyaç duyduklarından fazlasını üretebilmeye başlayınca diğer insanların da farklı zanaat ve mesleklerde uzmanlaşabilmesinin önü açıldı. ortaya çıkan ilk mesleklerden biri rahiplikti. ilk uygarlıklarda rahipler çoğunlukla kadındı; Tanrı da ... MÕ 25.000 yıllarından itibaren Güney Rusya bozkırlarından Avustralya'ya kadar dünyanın
İlk gerçek uygarlık MÖ 3500 yıllarında Sümerlerle, Dicle ve Fırat nehirlerinin arasında uzanan topraklarda, günümüzün Irak'ında ortaya çıktı. Bunu yüzyılı biraz aşkın bir süre sonra Mısır'daki farklı bir oluşum takip etti. Alışılageldik tarih anlatısı, Sümerliler ile Mısırlıları uygarlığın öncüsü olarak görür ve ikisi birlikte bir tür Özel Gelişim Bölgesine sıkışıp kalmıştır. Mezopotamya'yı tüm büyük insani gelişimlerin kaynağı olarak görmek, modern Batı kültürünün kökleri buraya uzandığından, geleneksel tarihçilerin işine gelmiştir. Ne var ki, yakın zaman önce ilk Mısırlıların aslında Sahra Çölü'nün orta bölgelerinden gelmiş Afrikalılar olduğunu keşfettik. Bu bölgedeki Afrikalıların çoğu, yaşadıkları verimli ıtopraklar MÖ 4000 civarında çoraklaşmaya başlayınca Mısır'a göç etti. Diğerleri de güneye yönelerek Batı Afrika'nın ormanlarına yerleşti; bu durum, iki bölgede neden pek çok benzer geleneğin olduğunu açıklıyor. Krallık düşüncesi geleneksel olarak Mısır'a atfedilir ama aslında bu Afrika'dan çıkmıştır: Arkeologlar, henüz firavunlar ortada yokken, modern Sudan'daki Nubiya Devleti'nin birbirinin halefi olan on iki kral tarafından yönetildiğini keşfetmiştir.
Reklam
İlk gerçek uygarlık MÖ 3500 yıllarında Sümerlerle, Dicle ve Fırat nehirlerinin arasında uzanan topraklarda, günümüzün Irak'ında ortaya çıktı.
bilinen en eski kent, filistin'deki eriha yerleşimidir. eriha, mö 9000'de küçük bir köydü ama yaklaşık bin yıl içerisinde en az üç hektarlık bir alana yayılan kerpiç evlerle dolu bir kente dönüştü.
Uygarlık
insanlar, başka insanların yaşam şekillerini aşağı veya ilkel görerek küçümseme eğilimindedir. ilk kent ve kasabalardaki insanlar da yaşamlarını hâlâ toplayıcılıkla idame ettiren insanların cahil ve saldırgan olduğunu düşünüyordu. halbuki "uygarlık" da kendi barbarlıklarını yaratmıştı: savaş ve kölelik.
mö 5000: kadim eşitsizlik
kent hayatı aynı zamanda yeni bir toplum türü yarattı. göçebe halklar, taşımak zorunda kalmamak için eşyaya pek bel bağlamıyorlardı. ama yerleşik halklar neredeyse hiç vakit kaybetmeden çanak çömlek pişirmeye, bakır ve altın üzerine çalışmaya başladılar. bu güzel şeyler çok geçmeden rütbe ile statü göstergesine dönüştü ve toplumsal sınıflarda farklı çalışma türlerine dayalı olarak ortaya çıkan ayrımla birlikte zengin ile yoksul arasında bir uçurum oluşmaya başladı. eşitsizlik, kent yaşamının ilk sonuçlarından biriydi; hâlâ aşamadığımız sonuçlarından biri.
Reklam
Taş Devri Adamı'nı bir avcıya dönüştüren "doğal saldırganlık" göz önünde bulundurulduğunda kadınlarla erkekler arasındaki farklılıkların kaçınılmaz olduğunu iddia eden erkeklerden sakının. Söz konusu erkekler kendilerini fantezilerine fazla kaptırmış durumdalar.
Tuhaftır ki Taş Devri'nin en yararlı şekilde karikatürize edildiği hali, bilerek yanlış temsil edildiği hali, Taş Devri çizgi filmidir; çünkü bu çizgi filmde Taş Devri'ndeki insanların bizden pek farklı olmadığı ima edilir.
taş devri'ndeki kültür kesinlikle karikatürize edildiği gibi değildi. erkekler saldırganlıktan ağzından tükürükler saçılan vahşi katiller olmadığı gibi, avcılıkları tek kişilik bir kahramanlık hikâyesi değildi, çatışmadan kaçınmak amacıyla çoğu zaman tuzak kurmayı içeren kolektif bir etkinlikti. kadınlarla erkekler birbirlerinin becerilerine yaslanarak genellikle ortaklaşa çalışıyordu.
toplayıcılık, kazı aletlerinin yanı sıra vasıflı bir hafızayı ve dikkatli bir seçim sürecini de gerektiriyordu. ne var ki, insan beyninin evrimine çok daha önemli bir katkı, çocuk bakımından geldi. insan yavrusunun kendi kendine yeter hale gelmesi insansılardan çok daha uzun sürer ve bu yalnızca fiziksel açıdan böyle değildir: insan yavrusuna çok daha karmaşık bir toplum yapısının öğretilmesi gerekir. çocukların oyun ve etkinliklerle topluma katılmaya teşvik edilmesi, bugün çocukların zekâ gelişimine nasıl katkıda bulunuyorsa beynin gelişimine de muazzam ölçüde katkıda bulunmuştur.
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.